| Bu adam şampiyon olmak istiyor... ve sonra da sorunsuzca cehenneme dönecek. | Open Subtitles | الرجل يريد فقط الفوز بالبطولة و بعدها سيعود إلى الجحيم ،بدون مشاكل |
| 3-5 gün içinde, bir daha ayrılmamak üzere yanına dönecek. | Open Subtitles | وبعد ثلاثة أيّام إلى أسبوع، سيعود إلى ذراعيك الحنونين للأبد |
| Bir erkek arkadaşım var zaten. Kendisi bu akşam şehre geri dönüyor. | Open Subtitles | لديّ خليل بالفعل يصدف أنّه سيعود إلى المدينة الليلة |
| Ait olduğu dünyasına geri dönüyor. | Open Subtitles | لا شيء؟ إنه سيعود إلى عالمه حيث ينتمى |
| Düşündüğüm gibi olursa, yarın annesiyle tekrar gelir. | Open Subtitles | إن سار الأمر مثلما أتوقّع سيعود إلى أمه بحلول الغد |
| Ne zaman döneceğini bilmiyorum ama gece uğrayabilirsiniz. | Open Subtitles | لا أعرف متى سيعود إلى المنزل ولكن يمكنك العودة ليلاً |
| Öyleydi ama halletmesi gereken işler vardı geç gelecek. Hadi bakalım. | Open Subtitles | نعم، توجب عليه تخليص بعض الأعمال لكنه سيعود إلى المنزل قريباً |
| Bir doktordan tedavi planı sunmanız gerek yoksa buraya geri döner. | Open Subtitles | عليك أن تزوّديهم بخطة طبيب علاجيّة أو سيعود إلى هنا |
| Eğer Peter'la ilişkine son vermezsen, ...iki ay sonra fahişelere geri dönecektir. | Open Subtitles | إن رجعتِ إلى بيتر سيعود إلى العاهرات خلال شهرين |
| Çünkü biliyorsun ki çocuk hapse geri dönecek. | Open Subtitles | لأنّـكِ تعرفين أنّ هذا الولد سيعود إلى السجن |
| Tümörü çıkaracağım ve her şey normale dönecek. | Open Subtitles | أجل ، سأزيل الروم و كل شئ سيعود إلى طبيعته |
| Eğer fazla oyalanırsan, kafasını kestiğin birazdan hayata geri dönecek. | Open Subtitles | لأنك إن لم تُسرع، فالرجل الذي قطعت رأسه سيعود إلى الحياة |
| Ama babanız bu düşüncelerden vaz geçip, alınganlığı bıraktığında eve dönecek. | Open Subtitles | ..لكن إذا هدأ والدكم و عاد إلى صوابه و توقف عن الوقاحه ، سيعود إلى المنزل |
| Kafayı tamamen yemiş. Eve dönüyor. | Open Subtitles | مجنون جداً, لكنه سيعود إلى الوطن. |
| California'ya dönüyor. | Open Subtitles | سيعود إلى كالي إلى كالي، إلى كالي |
| Gayet sağlıklı ve eve dönüyor. | Open Subtitles | سيعود إلى المنزل سليمًا و معافى |
| Bu nöbet geçici. Hemen kendine gelir. | Open Subtitles | النوبة مؤقتة سيعود إلى عافيته بعد برهة |
| Aklı başına gelir ve Lacey yarın döner. | Open Subtitles | سيعود إلى رشده وستعود لايسي غداً |
| Küçük maceramız dışındaki her şeyin kitaptaki eski haline döneceğini söylemişti. | Open Subtitles | قـال كل شيء فضلا عن مغـامرتنـا الصغيرة سيعود إلى طبيعته |
| Kesinlikle eminim ki... karısına döneceğini söyledi... ve sen onu son bir... midilli oyunu için ikna ettin. | Open Subtitles | حسناً ، أنا متأكّدة أنّه أخبركِ أنّه سيعود إلى زوجته... ولقد أقنعته بالمشاركة في دورة واحدة من لعبة المهر |
| Eve beş parasız, üstü başı esrar kokarak gelecek. | Open Subtitles | الآن سيعود إلى المنزل مفلساً وتفوح منه رائحة الماريجوانا. |
| Çünkü ilgilenmezse... laboratuara geri döner. | Open Subtitles | لأنه إن لم يفعل، سيعود إلى مختبر العلوم |
| Ona birkaç gün tanı ve eminim ki eski dinamik kişiliğine geri dönecektir. | Open Subtitles | امنحيه يومين وبالتأكيد سيعود إلى حالته النشطة! |
| Büyük bir taş kullanarak, birini kırıp hak edilmiş bir yemek yiyor -- büyük kuşlar dağılınca dönüp dolaşıp ceylana tekrar gidecek. | TED | يقوم برمي صخرة كبيرة، فيكسر بيضة لوجبة مُستحقةــــ إلا أنّه سيعود إلى الغزال بمجرد أن ترحل عنه الطيور الكبيرة. |