| Ve aslında röportajın çok kolay olacağını düşünmüştüm çünkü her zaman bir ön sohbet buluşması ayarlar söyleşeceğim kişiyle belki bir 10 - 15 dakika konuşurdum. | TED | و فكرت، أن هذا اللقاء سيكون سهلاً للغاية، لأنني دوماً أقوم بأحاديث تحضيرية معهم لمدة 10 أو 15 دقيقة فقط. |
| Hayır, olmak istiyorum. Ama çok kolay olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | كلا، أود أن أكون لكني لا أظن أن الأمر سيكون سهلاً |
| - kolay olacağını sanmamıştım. | Open Subtitles | نعم لم أظن فقط أن الأمر سيكون سهلاً هكذا |
| Bu takımın maçını izledim, ve hepsi ağır, boş şut atmak istiyorsanız, etraflarından dolaşmanız kolay olacak. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا الفريق يلعب, وجميعهن مستواهن منخفض، مما سيكون سهلاً للإلتفاف اذا كنتن تبحثن عن رمية حرة. |
| Sana kolay olacak demedim. Hadi biraz keşif yapalım. | Open Subtitles | لم أقل أن الأمر سيكون سهلاً لنقوم ببعض الاستطلاع |
| Tabii, eğer gerçekten kendimi koruyabilseydim çok kolay olurdu. | Open Subtitles | بالتأكيد هذا سيكون سهلاً إذا أستطعت الدفاع عن نفسي. |
| Kimse ev kadını olmanın ve çocuklara bakmanın kolay olacağını söylemedi. | Open Subtitles | لم يقل أحد أن وكوني ربة بيت سيكون سهلاً والبقاء في البيت كذلك |
| Bunun kolay olacağını düşünerek kendimi kandırıyormuşum. | Open Subtitles | . كنت أخدع نفسى عندما اعتقدت ان ذلك سيكون سهلاً |
| Bir insan. Kimse bunun kolay olacağını söylemedi. | Open Subtitles | إنه إنسان، لم يقل أحد إن هذا سيكون سهلاً |
| Aang, kimse kolay olacağını söylemedi. | Open Subtitles | آنـج, لم يقل أحد أن الأمر سيكون سهلاً حسناً, و لكنه لن يكون ممكناً أيضاً |
| Yapabileceğini söylemiştin. kolay olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأنك تستطيع أن تفعلها قلت بأن الأمر سيكون سهلاً |
| - kolay olacağını söylemedim zaten. - Böyle bir şey imkansız. | Open Subtitles | لم أقل أن الأمر سيكون سهلاً سيكون من المستحيل |
| Sen ve Rudolph evde bu işin ne kadar kolay olacağını konuşup gülüşürken ne dediniz... | Open Subtitles | عندما كنت ورودولف تتباهيان كيف أن الأمر سيكون سهلاً |
| İçimden bir his düşündüğünden daha kolay olacak diyor. | Open Subtitles | لدي شعور بأن ذلك سيكون سهلاً أكثر مما تظن |
| Bu havuz balık dolu. Çok kolay olacak. | Open Subtitles | نعم , مع هذا الجمع الكبير ذلك سيكون سهلاً |
| Yani, ailenin desteği olmadan yabancı bir şehirde birini bulmak daha mı kolay olacak zannediyorsun? | Open Subtitles | إذا تعتقد أن الأمر سيكون سهلاً المواعدة بدون دعم من عائلتك في أرض أجنبية؟ |
| Ve şimdi seni sonunda uzaklara... prensesin yanına göndereceğim çok kolay olacak. | Open Subtitles | وبعدأنأتخلصمنك الآن... التخلص من الأميرة سيكون سهلاً كالكعكة. |
| Kocamı arayıp ne yapmaya çalıştığını anlatmak ne kadar kolay olurdu bir fikrin var mı? | Open Subtitles | أتعرف كم سيكون سهلاً عليَّ أن أتصل بزوجي و أخبره ما حاولت أن تفعل للتو؟ |
| Biliyor musun, benim için daha kolay olurdu... sadece yazıcı kuyruğundan poliçeyi hackleyecek. | Open Subtitles | أتعلم، مازلت أعتقد بأن الأمر سيكون سهلاً بالنسبة لي بأن أخترق الإعتمادات عن طريق الطابعة |
| - Tamam. Bu kolay olur demiştin. - Hey, ne düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | أظنك قلت أن هذا سيكون سهلاً هل تعلم ماذا أظن |
| Wilson, ortada para falan olmayacak ve o bağnazla çalışmak benim için asla kolay olmayacak. | Open Subtitles | ..ويلسون)، لن يكون هناك أي مال) ،ولا شيء سيكون سهلاً معي مع ذلك المتعصب لا شيء |
| Bu giysiyle onu bulmak kolay olsa gerek. | Open Subtitles | كأنّ العثور عليها بزيّكِ هذا سيكون سهلاً |
| İnsanlar bizi dinleyip eve gitse işimiz kolaylaşır. | Open Subtitles | عملنا سيكون سهلاً إذا الناس كانوا يسمعون ويذهبون إلى البيت |
| Şefin hakkında söylediklerini düşününce birkaç güvenlikçiyle ilgilenmek çocuk oyuncağı olur sanmıştım. | Open Subtitles | فقط الطرقية التي يتحدث الرئيس عنك بها سأظن أن التعامل مع بعض الحراس سيكون سهلاً |