| Cindi ile Yvonne bana endişe edecek bir şey olup olmadığını sordular. | Open Subtitles | سيندي و إيفون لجئتا إلي و سألتاني ان كان يجب ان يقلقا |
| Cindi, isminin sonunda o iğrenç i sesi olmasa daha kötü olurdu. | Open Subtitles | سيندي ,كنت سأشعر بالسوء حيال هذا لو أنك لم تنطقي اسمك بحرف الآي الغير محتمل |
| Salaklar! Elimdeydiler! Cindi haklıymış. | Open Subtitles | أيتها الحمقاوات , لقد تمكنتُ منهم سيندي محقة.. |
| Tabi, tabi aptal dostum. Ben de Cyndie Lauper ile gidiyorum. | Open Subtitles | آه، نعم أيها الأحمق، و أنا سأذهب مع "سيندي لوبر". |
| Cyndi, beni dinle. Eve gitme vakti! | Open Subtitles | انصتي لي سيندي حان وقت الذهاب إلى المنزل |
| - Gel! Cindy! - Cindy! | Open Subtitles | هلم سيندي سيندي |
| Tekrar Cindy'nin fotoğrafı gelir altında da, ufak bir yazı olarak... | Open Subtitles | ويأتي في صورة سيندي وتحت ذلك، خط صغير يقول |
| Cindi ile arkadaş onlar biliyorsun. | Open Subtitles | شكرا يا مان. انت عارف ان شيلا تبقى صاحبة سيندي |
| Haydi, Eugene ve Cindi'ye hoş, sıcak bir Jefferson County karşılaması verelim. | Open Subtitles | ياللا تحية كبيرة من مدرسة جيفرسون الخاصة للغات ليوجين و سيندي |
| Ama Cindi ve ben ilişkimizde iki buçuk yılı doldurduk ve kendimizi evliliğe saklamaya karar verdik. | Open Subtitles | بس لعلمـكم أنا و صاحبتي سيندي في علاقة لمدة سنتين و نص دلوقت بس احنا مقـّررين ان احنا هنخلـي النيـك لبعد ما نتجوز |
| Cindi, duyduklarıma inanamıyorum. | Open Subtitles | سيندي انا مش مصدق ان انت اللي بتقولي كدة |
| Yani, bu cumartesi bütün Playmate'ler, Cindi de dahil, Playboy Malikanesi'nde olacak. | Open Subtitles | يوم السبت هاتكون سيندي في الحفلة نروح قصر البلاي بوي |
| Hey, ben- Cindi. Cindi! | Open Subtitles | انا جيت من آخر الدنيا علشان أشوفها سيندي.. |
| Şu genç Cindi Whitehall nasıl bir melek ki bu adamın masraflarını ödüyor. | Open Subtitles | سيندي دي جدعة خالص بتدفع للراجل دا كل الفلوس |
| Cyndie denen kız bana yemek getirince baygın gibi yapıp onu takip ettim. | Open Subtitles | حين أعطتني الفتاة (سيندي) طعامًا تظاهرت بكوني مغشيّة وتبعتها. |
| Cyndie'nin 11 yaşında bir erkek kardeşi vardı, torunum. Anneleri de öldü, kızımdı. | Open Subtitles | كان لـ (سيندي) أخ يبلغ 11 سنة، حفيدي، وأمهما أيضًا، ابنتي. |
| Eminim Cyndie, tek benimle konuşurken daha rahat olur. | Open Subtitles | أنا واثقة من كون (سيندي) ستشعر بإرتياح أكبر للتحدث إلىّ فقط |
| Teşekkür ederim, Cyndi Lauper. Ufak bir hatırlatma seyirciler. | Open Subtitles | شكراً لكِ (سيندي لوبي) للتذكير فحسب يا رفاق |
| Eğer izin verirsen, ...yeni bir Cyndi Lauper CD'si alacağım ve yalnız başıma biraz ağlayacağım. | Open Subtitles | بعد اذنك (أود أن أشتري أسطوانة جديدة لـ(سيندي لوبر وأبكي قليلا ً |
| - Cindy Lou! - Mutlu Noeller. | Open Subtitles | سيندي لو عيد ميلاد سعيد |
| Cindy'nin herkese anlatmak istediği de buydu. | Open Subtitles | ذلك السبب الذي حوكمت علي سيندي لو , لاخبارها كل شخص |
| Sidney Prescott konuğumuzdu sayın seyirciler. "Karanlıktan Aydınlığa" isimli kitabı için övgü dolu sözler var. | Open Subtitles | كانت معنا سيندي بريسكات وكتابها "خارج الظلام" |
| Kapıyı açık mı tutmalıyız? Cindy ve Sandy orada. | Open Subtitles | هَلْ أَتْركُ البوابَة مفتوحةَ سيندي وساندي في الخارج هناك |
| Sydney, gidiyorsun. | Open Subtitles | . سيندي , لا , اذهبي , اذهبي .استمتعي برحلتك |
| O zaman her şey yolunda, çünkü Original Cindy'nin sözleri senet gibi değildir. | Open Subtitles | إذن فكل شيئ بخير لأن سيندي الأصلية تقوم بالأفعال وليس الكلام |