| Haydutlar Şahin Geçiti'nde altını almak için saldıracaklar. Bunu nasıl öğrendin? | Open Subtitles | اللصوص سيهاجمون حمولة الذهب في ممر فالكو. |
| LuthorCorp maaşları. Zırhlı araca saldıracaklar. | Open Subtitles | جدول الأجور في شركة لوثر كورب سيهاجمون شاحنة مصفحه |
| Neyin peşinde olduklarını tam olarak anlayamadık ama saldırı esnasında bağlantımızı kestiklerini biliyoruz bu da bize yine saldırmaya çalışacakları varsayımını veriyor. | Open Subtitles | و لسنا متأكدين ما الذي يريدونه بالضبط ولكننا نعرف أنهم لم يتراجعوا عند الهجوم وهذا يعنى انهم سيهاجمون مرة اخرى |
| Sınır boyunca saldırı düzenleyecekleri anlamına geliyor bu. | Open Subtitles | هذا يعني أنهم سيهاجمون على الخط الأمامي |
| Dünya'ya saldıracak olsalar, çoktan yapmışlardı. | Open Subtitles | إذا كانوا سيهاجمون الأرض كانوا سيفعلون الآن |
| Nerede olduklarını ve ne zaman saldıracaklarını bilmiyoruz. | Open Subtitles | لانعرفمكانهم, و لا نعرف متى سيهاجمون |
| - Siz her zaman Japonların saldıracağını söylemiyor muydunuz. | Open Subtitles | -دائماً كنت تقول أن اليابانيين سيهاجمون -هذا صحيح |
| Mete Yüzbaşı kesin saldırırlar diyor. | Open Subtitles | القائد يقول أنهم بالتأكيد سيهاجمون |
| Burada suçların çoğunu çocuklar işler. Hiç umursamazlar. Herkese saldırabilirler. | Open Subtitles | الأطفال هنا هم من يرتكبون معظم الجرائم إنهم لا يأبهون سيهاجمون أي أحد |
| Senin ihanetin yüzünden, bu teröristler... o çok sevdiğin ülkeye saldıracaklar. | Open Subtitles | هؤلاء الارهابيون سيهاجمون الوطن الذي تحبه لأنك قد خنتهم |
| Büyük olasılıkla buraya tekrar saldıracaklar. | Open Subtitles | من المحتمل انهم سيهاجمون هذا المكان ايضا |
| Ölmeyenler bile artık silah tutabilmek için çok zayıf olacaklar. Biz bu haldeyken saldıracaklar. | Open Subtitles | من سينجو، لن يقوى على حمل السلاح، سيهاجمون في فترة انهيارنا. |
| Onlar medikal tanıklık yapanlara saldıracaklar. | Open Subtitles | سيهاجمون الشهادة الطبية للقضية |
| "Yani"si şu ki, sınır boyunca saldıracaklar. | Open Subtitles | هذا يعني أنهم سيهاجمون على الخط الأمامي |
| Bu insanlar saldırı altındalar rahibe. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيهاجمون ايتها الأخت |
| Adamlarım bölgeye ani bir saldırı düzenleyecek. | Open Subtitles | سيهاجمون رجالي تلك المنطقة على الفور |
| - Tam tersi. - Charleston'a ciddi bir saldırı beklemelisiniz. | Open Subtitles | عليكَ أن تتوقع بأنهم سيهاجمون تشارلستون" بضراوة" |
| Birliklerimiz tam bir saat içinde, 12:00'da buraya saldıracak. | Open Subtitles | جنودنا بغضون ساعتين بالضبط سيهاجمون المنطقة الساعة 12: 00 |
| Güç kalkanı indiği anda, Dalekler saldıracak. | Open Subtitles | حسناً، حالما نوقف حقل القوة الداليك سيهاجمون |
| Şeflerine saldıracak. | Open Subtitles | كلا الأميرين برفقة سلاح فرسانهم سيهاجمون كبيرهم من كلا الجانبين |
| Ne zaman saldıracaklarını bilemezsin. | Open Subtitles | لن تعلم متى سيهاجمون |
| Bu sayede Booth, hangi yönden saldıracaklarını anlayabilir. | Open Subtitles | قد يساعد هذا (بوث) في تبيّن من أيّ إتجاه سيهاجمون. |
| Büyükbaşlar, Japonların Matanikau üzerinden saldıracağını düşünüyorlar ve zırhlılarını sahil yolundan havaalanına getirmelerini umuyorlar. | Open Subtitles | تعتقد القيادة أن اليابانيون "سيهاجمون أعلى نهر "ماتانيكاو آملين أن تمرّ مدرعاتهم أعلى الطريق الساحلي نحو المطار |
| Saldırdıklarında, sevdiğine saldırırlar. | Open Subtitles | عندما سيجيئون سيهاجمون من تحب |
| Hiç umursamazlar. Herkese saldırabilirler. evet. | Open Subtitles | الأطفال هنا هم من يرتكبون معظم الجرائم إنهم لا يأبهون سيهاجمون أي أحد |