| Belki şansım yaver gider ve sürekli hasta olur. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا سَأُصبحُ محظوظ وكُلّ أنظمتِها سَتكُونُ مُدمّرة بالمرضِ. |
| Yol göstericiliğin ve tavsiyelerin benim için paha biçilmez olur. | Open Subtitles | توجيهكَ ونصيحتكَ سَتكُونُ ثمينتاً لي ماذا تريد مني ؟ |
| Kim bilir, belki senin için iyi olur. | Open Subtitles | من يأبه لذلك؟ سَتكُونُ تجربة مفيدة بالنسبة لك. |
| boşa zaman kaybı olur. | Open Subtitles | انها سَتكُونُ مَضيَعَة للوقتِ. |
| Bu, hükümet ve bizim için çok kötü olur. | Open Subtitles | سَتكُونُ كارثة لنا وللحكومةِ. |
| Belki Summer da orada olur | Open Subtitles | لَرُبَّمَا ّ(سمر)ّ سَتكُونُ هناك. ذلك مثيرُ. |
| Onu yıkarsak, güzel olur. | Open Subtitles | سَتكُونُ نظيفة إذا اغتسلت |
| Aventine bizim olur. | Open Subtitles | الأفانتين سَتكُونُ لنا. |