| Ne istersen söyle. Sorularım bana, cevapların sana ait olacak. | Open Subtitles | وهناك ,قولى ما شئتِ, الأسئلة أسئلتى, والأجابات أجاباتك |
| İstersen ona haber verebilirsin. İşte sana bir şans. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبريه الآن، إذا شئتِ ها هي فرصتك |
| Ne zaman istersen Dünya'yı ziyaret etme iznin olduğunu belirttim. | Open Subtitles | أخبرتهم بأني أعطيك الإذن لزيارة الأرض متى شئتِ |
| İstediğin zaman onu ziyaret edebilirsin, ama ben buraya yerleşiyorum. | Open Subtitles | يمكنك مواصلة الزيارة متى ما شئتِ ولكنني سأكون المسؤول هنا |
| Sonra istediğin yere git, ne yaparsan yap hayatını mahvet eğer istediğin buysa. | Open Subtitles | بعدها يمكنكِ الذهاب أينما شئتِ و تفسدين حياتكِ إن كان ذلك ما ترغبين به |
| Bana tabletin IP adresini bul ben de içinde hangi programı çalıştırmak istiyorsan halledeyim. | Open Subtitles | أعطيني المعرّف الرقمي للحاسوب وسأجهّزه لكي تتمكني من تشغيل أي برنامج شئتِ. |
| Yani, elbette, sen istersen gerçek ailenin kim olduğunu öğrenebilirim. | Open Subtitles | لهذا.. إن شئتِ بالطبع , لكن أستطيع أن أكتشف من هم والديكِ الحقيين |
| Tekrar sahneleyebiliriz, eğer istersen. | Open Subtitles | يمكننا إعادة تمثيل الموقف ثانية لو شئتِ. |
| İzin belgesini fakslayabilirim istersen. | Open Subtitles | أستطيع إرسال نسخة من الأمر القضائيّ عبر الناسوخ إن شئتِ |
| - İstersen eski odanı alabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ الحصول على غرفتكِ القديمة إن شئتِ. |
| İzin belgesini fakslayabilirim istersen. | Open Subtitles | أستطيع إرسال نسخة من الأمر القضائيّ عبر الناسوخ إن شئتِ |
| Eski bir aile tarifi. Umarım herkese yeter. İstersen tarifi verebilirim. | Open Subtitles | وصفة عائليّة قديمة، عساها تدوم، يمكنني إعطاؤكِ إيّاها إن شئتِ |
| İstediğin zaman bakabilirsin. Eve götürme yeter. | Open Subtitles | تستطيعين رؤيتهم وقتما شئتِ لكن لا تأخذيهم إلى المنزل |
| İstediğin zaman gelebilirsin, sadece senede bir kez değil. | Open Subtitles | لعلمك، أنتِ مرّحب بكِ متى شئتِ ليس فقط مرة واحدة في السنة |
| Maaşına zam yaparım. İstediğin zaman gidersin, izin alırsın. | Open Subtitles | ،اعملي لديّ إلى أن تعيدي لي المبلغ و بعدها إرحلي متى ما شئتِ |
| Hayatını istediğin zaman geri alabilirsin. İstemen yeterli. | Open Subtitles | تستطيعين استرجاع حياتكِ متى ما شئتِ ليس عليكِ إلّا أن تشائي |
| Gerçek hayatta istediğin yere bir bilet alır ve gidersin. | Open Subtitles | إلى العالم الحقيقي يمكنك الذهاب أينما شئتِ |
| İstediğin kadar kafeinsiz kahve içebilirsin. | Open Subtitles | وبإمكانك شرب القهوة منزوعة الكافيين قدرما شئتِ |
| Kendine neler olduğunu öğrenmek istiyorsan beni nerede bulacağını biliyorsun. | Open Subtitles | إنْ شئتِ أنْ تعرفي ما الذي يحصل لكِ تعرفين أين تجدينني |
| Peşimi bırak. İstiyorsan kal, ama çeneni kapa! | Open Subtitles | بإمكانك المكوث إن شئتِ و لكن أغلقي فمك |
| İçtim, uyuşturu kullandım, aklına gelirse başka hepsini yaptım. | Open Subtitles | هربت من الحزن بتناول الخمر و المُخدرات ، سمّها ما شئتِ. |
| Anlatmak istemiyorsan, istesen de istemesen de seni evine göndermek zorundayım. | Open Subtitles | إذا لم ترغبي في قول شيئًا عليّ أن أرسلك للمنزل، شئتِ أم أبيتِ |
| Beğen ya da beğenme ama ben senin annenim. | Open Subtitles | أتعلمي ماذا؟ شئتِ أم أبيت، أنا أمّك |