| -Videodaki kaset. Dün gece mi izledin? - Hayır. | Open Subtitles | الذي بالفيديو ، هل شاهدتيه الليلة الماضيه؟ |
| - Yemekle ilgili konuşan köpeği izledin mi? | Open Subtitles | هل شاهدتيه ؟ الكلب الذي يتحدّث عن الطعام ؟ |
| Ama beni beraber gördüğün adam sadece eski bir kolej dostum. | Open Subtitles | لكن الرجل الذي شاهدتيه معي مجرد صديق قديم من أيام الجامعة |
| Sadece caddede gördüğün basitçe bir yüze aşık olamazsın. | Open Subtitles | الحب لا يأتي فجأة تحبين وجهه ذلك الذي شاهدتيه في الطريق |
| Bu aziz resmi. Önceden gördüğünü sandığın. | Open Subtitles | هذا الرمز ، من المفترض أنك شاهدتيه من قبل ، أتذكرين؟ |
| Sizin masanız değilse, dün gece onu başka biri ile oynarken gördünüz mü? | Open Subtitles | أذا لم تكوني أنتِ هل شاهدتيه و هو يلعب مع أي شخص آخر الليلة الماضية ؟ |
| Bu arada bunu ortada görürsen hala kullanıyorumdur, çöpe döküp kabı yıkaman gerekmiyor. | Open Subtitles | شكراً و لتوضيح الأمر، إذا شاهدتيه بالخارج فأنا لا زلت أستخدمه لذا لا يجب عليك |
| Ve ertesi sabah tekrar seyrettin. Saat 11:53'te. | Open Subtitles | "شاهدتيه ثانية في اليوم التالي في الحاديق عشر" |
| Senin rüyanda ise, sanırım TV'de izlediğin bir şeyin etkisi var. | Open Subtitles | في حالتك , ربما شيء قد شاهدتيه على التلفاز |
| Tatlım az önce gördüklerinle ilgili konuşmak ister misin? | Open Subtitles | عزيزتى أتريدين التحدث بشأن ما شاهدتيه للتو؟ |
| Onu öldürüşünü izledin mi? | Open Subtitles | هل شاهدتيه يقتلها ؟ |
| Sinemada mı izledin bir de? | Open Subtitles | نوعاً ما شاهدتيه في مسرح ؟ |
| Aynı şeyi Mandy'e yaparken izledin mi? | Open Subtitles | هل شاهدتيه يفعل نفس الشىء ل(ماندى) ؟ |
| Onu izledin mi? | Open Subtitles | هل شاهدتيه ؟ |
| - Daha demin izledin. | Open Subtitles | - لقد شاهدتيه للتو ! |
| Sana söyledim. Dün gece, önünde gördüğün adam olmak için ilhamlandım. | Open Subtitles | -كُنَّتْ مُصْدِرُ إلْهَامِ اللَّيْلَةِ الْمَاضِيَةِ لِأَصْبَحَ الرَّجُلُ الَّذِي شاهدتيه مِنْ قَبْلَ. |
| gördüğün hikayem için bir röportajdı, fazlası değil. | Open Subtitles | وما شاهدتيه لتوكِ ما هو إلا مقابلة عمل ولا شيء أكثر من ذلك |
| Ayrıca Gina, gördüğün o çocuk var ya, o ben değilim aslında. | Open Subtitles | بالاضافه لذلك , الرجل الذي شاهدتيه ؟ نعم بالحقيقه ليس انا |
| Ne gördüğünü sandığın da umurumda değil. | Open Subtitles | لا ألقى بالاً لما تعتقدين أنكِ قد شاهدتيه |
| Ama gördüğünü sandığın şey hakkında hiçbir şey yok, değil mi? | Open Subtitles | لكن لا شيء بخصوص الشيء، الذي تعتقدين أنكِ شاهدتيه... |
| Kırıldığını söylüyorsunuz ama kırılırken gördünüz mü? | Open Subtitles | تقولين أنه كٌسِر لكن هل شاهدتيه ينكسر؟ |
| Bu arada bunu ortada görürsen hala kullanıyorumdur, çöpe döküp kabı yıkaman gerekmiyor. | Open Subtitles | و لتوضيح الأمر، إذا شاهدتيه بالخارج فأنا لا زلت أستخدمه لذا لا يجب عليك أخذه للمطبخ و إفراغه و غسل الصحن |
| Bekle. Bunu daha önce seyrettin. | Open Subtitles | انتظري ، هذا الفلم شاهدتيه من قبل! |
| Ben gittikten sonra, hiç izlediğin oldu mu? | Open Subtitles | بعد أن غادرت هل شاهدتيه مجدداً؟ |
| Bugün gördüklerinle yaşayarak büyüdüm ben. | Open Subtitles | لقد كبرت علي ما شاهدتيه اليوم |