| Bu sayılardan hangilerinin birbirinin çarpanları olduğunu düşünerek ve bu ilişkileri göstermek için bir aile ağacı gibi bir resim çizerek daha ilginç hale getirebiliriz. | TED | يمكننا أن نجعلهم أكثر إثارة للاهتمام بالتفكير في أي من تلك الأرقام يُمثِّل عاملًا للآخر أيضًا ورسم صورة تُشبه شجرة العائلة قليلًا، لإظهار تلك العلاقات. |
| Bunlardan birinde, belirginleşen evrim teorisini göstermek için yeni bir tür aile ağacı çizmeye başlayacaktı. | Open Subtitles | بإحداها, كان بدأ بتخطيط نوع جديد من شجرة العائلة لإظهار نظريّة التطوّر الصاعدة. |
| bu yapabildiğim tek yararlı şeydi bu Black ailesinin soy ağacı | Open Subtitles | ربما انه المكان المفيد الوحيد الذى كنت اقدر عليه هذه شجرة العائلة السوداء |
| Şimdi, Soy ağacının bu şekilde göründüğünü biliyorsun. | TED | الآن، أنت تعلم بأن شجرة العائلة تبدو هكذا. |
| Evlat, bu turnuvada ki tek satranç ustası, aile ağacında hemen yanında asılı. | Open Subtitles | سيد الشطرنج الوحيد في هذه البطولة هو معلق الحق بجانبك على شجرة العائلة |
| Bilim, Yeryüzündeki tüm türlerden oluşan bu Aile ağacını oluşturmamıza imkan vermiştir. | Open Subtitles | مكننا العلم من بناء شجرة العائلة هذه لكل أنواع الحياة على الأرض. |
| Artık evime, Aile ağacıma dönmek istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريد أن أعود للمنزل إلى شجرة العائلة |
| Demek istediğim o aile ağacına tırmanmaya başlamadan önce. | Open Subtitles | أعني، كما تعلمين، قبل أن يبدأ بتسلّق شجرة العائلة. |
| - Hayır. - Öyleyse onu aile ağacından budayalım. | Open Subtitles | -إذن دعنا نقَلَّمَ شجرة العائلة . |
| aile ağacı, çöktüğünde hepimiz bizi ormanda çıkaracak ya da yeni bir ormana sokacak bir arkadaşa ihtiyaç duyarız. | Open Subtitles | عندما تسقط شجرة العائلة كل مانحتاجه هو صديق يقودنا خارج الغابة أو يقودنا نحوه |
| Ağlıyorum çünkü onlara aile ağacı projemde cidden ihtiyacım var. | Open Subtitles | إنّي أبكي لأني أحتاج إليهم بشدّة لمشروع شجرة العائلة. |
| Görünen o ki aile ağacı ödevinden A+ almışsın. | Open Subtitles | يبدو أنّك أخذتِ درجة امتياز عن مشروع شجرة العائلة. |
| aile ağacı. | Open Subtitles | شجرة العائلة أسمائنا مازالت عليها، أتذكرين هذا؟ |
| İlk projemiz için herkes birer aile ağacı çizecek. | Open Subtitles | أول مشروع لدينا سيكون قيامكم بإنشاء شجرة العائلة |
| Hala şu soy ağacı işiyle uğraşıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ماذا ، ألا تزالين تقومين بأمور شجرة العائلة صحيح ؟ |
| Claire soy ağacı ödevini yapıyordu ve bu beni düşünmeye sevk etti. | Open Subtitles | كلير تقوم بعل مشروع شجرة العائلة و جعلتني أُفكر |
| Soy ağacının şu dalında garip bir şey var. | Open Subtitles | هناك أمر غريب بخصوص هذا الفرع من شجرة العائلة |
| Tuhaf. aile ağacında seni hatırlamıyorum. | Open Subtitles | غريب، لا أذكر وجودك في شجرة العائلة |
| Bir aile ağacında birçok dal vardır. | Open Subtitles | شجرة العائلة لديها العديد من الفروع. |
| Bize Aile ağacını tanıtmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل تمشي لنا من خلال شجرة العائلة الخاصة بك. |
| Aile ağacıma geri dönmek için can atıyorum. | Open Subtitles | وأنا أتوق للعودة إلى شجرة العائلة |
| Bu, "aile ağacına" tamamen yeni bir anlam kazandırıyor. | Open Subtitles | هذا يُعطي معنى جديد لـ شجرة العائلة |
| Ondan sonra sanki birisi soyağacını budamış gibiydi. | Open Subtitles | بعئذ يبدو أن ثمة من قطع جزءً من شجرة العائلة لم أجد شيئاً |
| Nuh bile sonradan görme kalır Kendi soyağacınıza bakabilirsiniz | Open Subtitles | انظروا ل(نوح) كمحدث نعمة يمكنكم البحث فى شجرة العائلة |
| Kural 16, bana güncel bir soyağacı ver. | Open Subtitles | "أعطني آخر أخبار شجرة العائلة" ذلك كان خطؤك. |