ويكيبيديا

    "شرط واحد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şartım
        
    • bir şartla
        
    • bir şart
        
    • Bir şartı
        
    • tek şartla
        
    • tek bir koşul
        
    Ama bir şartım var. Biri kardeşime yeni bir motosiklet alacak. Open Subtitles تحت شرط واحد ، احد من اصدقائك سوف يعطي اخي دراجة جديدة
    Bir resmini asacak, ama bir şartım var. Open Subtitles أنه سَيُعلّقُ لوحة واحدة لكن هناك شرط واحد
    Hayatını kurtarma uğruna mahkemeye yalan söylemeye razıyım ancak bir şartım var. Open Subtitles أنا مستعد لأن أكذب على المحكمة من أجل إنقاذ حياتك ولكن وفق شرط واحد
    Tek bir şartla kalıp kumar oynayabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تبقى و يمكنك أن تلعب على شرط واحد
    bir şart var ki; eğer herhangi bir şekilde uygunsuz davranırsan yönetim kurulunun seni vasinle değiştirme yetkisi var ki bu da kim dersin? Open Subtitles هناك شرط واحد - أنه يجب ألا تتصرف بشكل غير ملائم, الاعضاء لهم الخيار
    Küratörün tek Bir şartı vardı: Sanat eserim için Arapça yazı kullanmalıydım. TED كان للقيم شرط واحد فقط: كان علي استخدام الخط العربي في عملي الفني.
    Pekala tutuyoruz. - Bir dakika. Bir tek şartla. Open Subtitles حسنا, سوف نأخذها لحظة واحدة, مع شرط واحد
    Onu kibar, cömert, komik, düşünceli yapabileceğimizi düşündük, sadece tek bir koşul sağlanmalıydı: birinci oyuncak olarak kalmalıydı. TED أدركنا أنه يمكننا جعله طيبا، معطاء ومضحكا ومراعيا مادام شرط واحد متحققا فيه، أن يبقى على رأس اللعب.
    Tamam, işini geri alabilir ama bir şartım var. Open Subtitles حسناً، يمكنه استعادة وظيفته مرة أخرى ولكن لدي شرط واحد
    Tek bir şartım var; bu aleti benimle iletişim halinde kalmak için kullanacaksın. Open Subtitles هُناك شرط واحد: استخدم ذلك للبقاء على تواصل معي.
    "Yalnız, dedim, bir şartım var. Ne dersem yapacaksınız." TED فأضفت، "لكن لدي شرط واحد ، أن تقبلوا كل ما أقوله لكم."
    Öyle olsun, 280. bir şartım var lakin. Open Subtitles حسنًا, بـ280, ولكن تحت شرط واحد.
    Kendimi kodese tıktıracağım. Ama bir şartım var. Open Subtitles أريد أن أسلّم نفسي و لكن لديّ شرط واحد
    Anlaşma yapmak için bir şartım var. Open Subtitles هناك شرط واحد فقط اريده في العقد
    Sanırım bu parti konusunda size yardım edeceğim, ...fakat tek bir şartım var; Open Subtitles أعتقد أنني سأساعد في هذه الحفلة ...تحت شرط واحد
    Bir şey söylemeden önce bir şartım var. Open Subtitles لدي شرط واحد قبل أنا أقول أي شيء
    Ancak bir şartım var. Open Subtitles ولكن هناك شرط واحد
    - Fakat bir şartım var. - Ne istersen. Open Subtitles لكن علي شرط واحد اي شئ
    bir şartla. Open Subtitles أنا على استعداد للموافقة على جميع منهم تحت شرط واحد.
    Ancak tek bir şartla: Bana yalan söylemeye bir son vermelisin. Open Subtitles ولكن على شرط واحد أن تتوقفي عن الكذب علي ماتيلدا
    Şu beyefendiler bir şartla size içki ısmarlamak istiyor. Open Subtitles السادة المحترمون يريدون أن يبتاعوا لك شراب ولكن على شرط واحد
    Yalnızca tek bir şart var: Open Subtitles هناك فقط شرط واحد
    Bu bağışın tek Bir şartı var. Open Subtitles هذا التبرع له شرط واحد
    Sizin de izlemenizi istiyorum. tek şartla. Siz Avustralyalı ödleklerde bira bulunur mu? Open Subtitles ممكن ان ابقى على شرط واحد هل لديكم بيرة هنا ؟
    tek bir koşul var: Deli gibi yazmalısınız. TED لكن يوجد شرط واحد: يجب أن تكتب مثل المجنون.مثل المجنون!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد