ويكيبيديا

    "شفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dudak
        
    • dudaklı
        
    • eşik
        
    • dudağı
        
    • söyleme
        
    • dudağını
        
    • kelime
        
    • dudağındaki
        
    Sid'in, kurbanın parmak eklemlerinde bulduğu, ultraviyoleye duyarlı bu metal parçası bir dudak piercing'inden kopmuş. Open Subtitles الأشعة فوق البنفسجية المعادن رد الفعل، أن سيد وجدت في مفصل لدينا الضحية كان قطعة كسر من حلقة شفة
    Üzerinde senin DNA'nla birlikte. Bu şık dudak halkası, sana müebbete patlayacak, Sammy. Open Subtitles هذا يتوهم قليلا عصابة شفة هي ستعمل تشتري لك الحياة، سامي صبي
    Bana birini anımsatmadı. Garip dudaklı mı? Open Subtitles لااذكر شخصا بهذه الصفات هل قلت شخصا ذو شفة مشوهة ؟
    Bu bir eşik. Hatta eşik bile değil. Open Subtitles أنها شفة أنها حتى ليست شفة
    Geçen hafta eve geldi dudağı şişmişti, ne olduğunu bana anlatmadı. Open Subtitles الأسبوعالماضي،أتى للمنزل. شفة سمينة كبيرة، لم يرد إخباري ما حصل ..
    Bir şey müesseseden diyorsam, o zaman servis yaptığın kişiye hiçbir şey söyleme. Open Subtitles ..إن قلتُ أن شيئاً على حساب المحل فلا تنبسي ببنت شفة لمن تخدمينهم
    Annemin erkek arkadaşı ona taktı. Benny'nin dudağını patlattı. Open Subtitles صديق أمي فعل معه كل ما يستطيع لقد شق شفة بيني
    O gece atı alıp giderken ardından tek kelime edememiştim. Open Subtitles لمْ أنبس ببنت شفة عندما انطلقت وهي تمتطيه تلك الليلة
    Sana tüm sorduğum, dudağındaki şişin nasıI olduğuydu. Open Subtitles كل ما يطلب منك هو كيف حصلت على هذه الدهون شفة.
    Her patlattığım dudak her demir parmaklıklara vurduğum kafa, emrin üzerineydi. Open Subtitles كل شفة تسببت في تورّمها كل رأس ضربتها تجاه القضبان الحديدية، تحت أمرك...
    dudak ifadeyle bükülmüş. Open Subtitles شفة مُنحنية لتمنح تعبيرا ما
    Siyah göz, şişman dudak ve iş. Open Subtitles أعين سوداء، شفة متينة، ووظيفة
    Ve sen burada koridorda koca dudaklı yirmi sekiz yaşında bir ponpon kız ile oturuyorsun. Open Subtitles وأنت جالس هنا عند المدخل مع رئيسة مشجعين في الثامنة والعشرين من عمرها ذات شفة سمينة
    Myrtle Beach'deki küçük parkta çocuğun biri kız arkadaşını "sen bunu başaramazsın çünkü sen tavşan dudaklı ve kekemesin" diye aşağılıyordu. Open Subtitles الحديقة الصغيرة في شاطىء "ميرتل ذلك الصبي يقوم بإهانة رفيقته قال أنها لن تنجح لأنها تتلعثم ولديها شفة أرنبية
    Hayır, ben sadece tavşan dudaklı, kekeme bir kızı bir gecede düzelttiğini anlatan o bayat hikayeye inanmıyorum. Open Subtitles لقد شعرت بالإهانة من قبل قصة ضعيفة كان لها الفضل في شفاء فتاة تتلعثم في الكلام وذات شفة أرنبية بين ليلة وضحاها الأمور لا تحدث بهذه السرعة
    Bu çok saçma. Bu sadece bir eşik. Open Subtitles حسناً، هذا هراء أنها فقط شفة
    Yarım eşik. Open Subtitles أنها نصف شفة
    yada, eğer şanslıysam, aşırı şişman yada... dudağı yarık kavalyem beni kahve içmeye davet eder... ve birbirimize bağlı aşık numarası yaparız... çünkü yalnız ve yaşlı olmaktan umutsuzca korkarız. Open Subtitles ولو كنت محظوظة سوف يكون رفيقي, رجل بدين أو ذو شفة أرنبية, يدعونني إلي قهوة
    Şişmiş bir dudağı vardı. Open Subtitles لقد كان له شفة منتفخة
    Nişanlımın kilosu hakkında sakın bir şey söyleme. Open Subtitles أمر آخر, لا تنبس ببنت شفة حول وزن خطيبتي
    Annemin sevgilisi onu dövdü. dudağını patlattı. Open Subtitles صديق أمي فعل معه كل ما يستطيع لقد شق شفة بيني
    Benden sıkıldıysan gidebilirsin. Tek bir kelime bile söylemem. Open Subtitles إذا تعبت من العناية بي بإمكانك الذهاب الآن و لن أنبس ببنت شفة
    Solunumun, dudağındaki o küçük yaranın bile. Open Subtitles تنفسك، حتى أن ندبة صغيرة على شفة الخاص بك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد