| Şefik, Karaçi'ye kuzeni Zahid ile geldi. | Open Subtitles | ومن ثم فقد عاد شفيق إلى كراتشى وبصحبته إبن عمه زاهد |
| Eğer ayakkabılarımı giyerken geride kalmasaydım Şefik ve Asıf o kamyona binmiş olacaklardı ve belki de şu an hiçbirimiz hayatta olmayacaktık. | Open Subtitles | لولا وجود شفيق وعاصف على متن تلك الشاحنات قبل إطلاق النيران ووجودى معهم قد يكون السبب وراء بقاءنا أحياء |
| Şefik ailesini ziyarete gitti. Münir ve benim kendimize ayıracak birkaç günümüz vardı. | Open Subtitles | وذهب شفيق لزيارة عائلته تمتد لبضعة أيام |
| Bana Şefik Resul ve Asıf İkbal'i getirin. | Open Subtitles | وأحضروا لى شفيق رسول وعاصف إكبار |
| Şefik Resul ve Asıf İkbal. | Open Subtitles | شفيق رسول وعاصف إكبار |
| - Bana yalan söyleme Şefik. | Open Subtitles | لا تكذب على يا شفيق |
| Sen Şefik Resul olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنه أنت شفيق رسول |
| - Şefik Resul. | Open Subtitles | ـ شفيق رسول |