| Bu çukuru kazmama yardım ettiğin için teşekkürler,Bay Moltisanti. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي في حفر هذه الحفرة سيد مونتوسانتي شخصية في أحد المسلسلات |
| Fakat bana yardım ettiğin için teşekkürler, anne. | Open Subtitles | لكن شكراً لمساعدتي بهذا الأمر، أمي |
| Karta yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي في صنع هذه البطاقه |
| Baban hakkında bunu hatırlamama yardım ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي بتذكر ذلك عن أبيكِ |
| Bunları taşımama yardım ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي في نقل هذه الأمتعة |
| biliyorsun yalnızca... akşam yemeğini hazırlamama yardımcı olduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذاً, تعرفين, فقط شكراً لمساعدتي بترتيب حفلة العشاء هذه |
| Evi toparlamaya yardım ettiğin için teşekkürler hayatım. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي في التنظيف، حبيبتي |
| Orada bana yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي هناك |
| Bana yardım ettiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي |
| Onu bulmama yardım ettiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي في ايجاده |
| Flores, yardım ettiğin için sağ ol dostum. Bunu yapmak zorunda değildin. | Open Subtitles | فلوريس) شكراً لمساعدتي يارجل) لم تكن مضطراً لفعل هذا |
| Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Açlıktan ve susuzluktan ölüyorum. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي أني أموت من الجوع والعطش |
| Ne kadar aptalca bir şey yapmak üzere olduğumu bana gösterdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لمساعدتي لرؤية الفعل... الطائش الذي كـُنت على وشك القيام به |
| Pekala, yardımınız için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً، شكراً لمساعدتي هذه المره |