| Hiç bir şey. Sadece Büro'nun Güvenlik Evi'ni gün ortasında bastılar. | Open Subtitles | لا شيء إنه هجوم على منزل الوكالة الآمن في وضح النهار |
| Ne parmak izi, ne bir tanık, hiçbir şey. Yapabileceğim tek şey bu. | Open Subtitles | لا يوجد بصمات ، لا شهود ، لا شيء . إنه الاتجاه الوحيد الذي يمكن أن أسلكه |
| Anlayacak bir şey yok. Mantıksız zırva. Onu dinleme. | Open Subtitles | إنه لا يعقل شيء إنه فقط إحساس غبى, لا تستمع إليه |
| Değerli olan her şey kargo güvertesinde duruyor. | Open Subtitles | أتعلم ، أى شيء يستحق أى شيء إنه هنا حقاً في خليج الشحن |
| Bu ne? -Hiçbir şey. Üstünde yazdığı gibi , "İhtimaller Defteri". | Open Subtitles | إنه لا شيء إنه كما هو مكتوب إحتمالات إنها أشياء أنا مهتمة بها |
| Hiç bir şey. Bu Paige'e iyi seyehatler dileği gibi bir şey. | Open Subtitles | أوه ، لا شيء إنه مجرد أنني أتمنىلبيجرحلةسعيدة. |
| Hiçbir şey göremiyorum. Kapkara. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكنني رؤية أي شيء إنه السواد فقط |
| Hiçbir şey. Aşağılık herif işte. Yarım milyar dolarlık anlaşmayı batırdım. | Open Subtitles | لا شيء إنه غاضب لقد دمرت صفقة بنصف مليار دولار |
| Eh, Yunanlı şey, hani büyük muz son, sonsuza dek... | Open Subtitles | اليونان من شيء إنه الكبيرة ... الموزة الأبدي الشيء بعيداً... |
| - Hiçbir şey. Aptalca bir mevzu. - O yüzden sürtük diyorum, neyse. | Open Subtitles | لا شيء, إنه شيء سخيف هذا ما أود قوله إنها حقيرة |
| Hiçbir şey iyi bir seçenek. Gerçekten çok dikkatli. Ayrıca çok çalışıyor. | Open Subtitles | لاتقولي شيء إنه حقًا مُداعب ممتاز وأيضا , مجتهد |
| Ona hiçbir şey söylemek zorunda kalmadım. Çok acayipti. | Open Subtitles | لم أكن مضطرة لتعلمه شيء , إنه أمر غريب جداً |
| Çit gibi bir şey gerekecek bize. | Open Subtitles | علينا أن نضع سياجاً هنا أو أي شيء إنه خطر |
| Ben her şeyi sorgularım. Oldukça sağlıklı bir şey | Open Subtitles | أنا أسأل في كل شيء إنه صحي تماماً |
| Hiçbir şey. Sahne adını kullanıyor. | Open Subtitles | لا شيء إنه فقط مسجل باسم الشهرة |
| Hiçbir şey. Sahne adını kullanıyor. | Open Subtitles | لا شيء إنه فقط مسجل باسم الشهرة |
| Ben kesinlikle biliyorum ki, ona verdiğim hiç bir ceza, beş yüz sene hapis cezası, hatta ölüm cezası bile Yani, hiç bir şey çektiğin acıyı dindirmeyecek | Open Subtitles | .. الإنتقام لا يحل أى شيء "إنه فقط يزيد من الألم يا "جيف |
| - Çok sağlıklı bir şey bu. - Evet, öyle. | Open Subtitles | أنا أسأل في كل شيء إنه صحي تماماً |
| Bir yerde. Bir şey. Oldukça önemli bir şey. | Open Subtitles | في مكان ما، شيء إنه شيء مهم جداً |
| - Hiçbir şey, kız muhabbeti işte. | Open Subtitles | أه، لا شيء إنه مجرد حديث الفتياة |