| Rayno penisi veya Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | مثل قضيب وحيد القرن . أو شيء ما مثل ذلك |
| Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك. |
| Evet, Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | نعم. شيء ما مثل ذلك. |
| Aniden böyle bir şey ima etmesine ben de hazırlıksızdım. | Open Subtitles | لكنه فجأة ذكر شيء ما مثل ذلك لذلك أمُسكت غافل |
| öyle bir şey giydiğin için hırpalanabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تلبسه في المنزل فقط شيء ما مثل ذلك. |
| Evet, bunun gibi bir şey. | Open Subtitles | حسناً، شيء ما مثل ذلك |
| Böyle bir şeyi içinde tutamazsın ki. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الإبْقاء شيء ما مثل ذلك حَصرَ. |
| - öyle bir şey işte. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك. |
| - öyle bir şey olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | - عرفت شيء ما مثل ذلك. |
| Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك. |
| Evet, Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | نعم، شيء ما مثل ذلك. |
| Evet. Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | نعم، شيء ما مثل ذلك. |
| Evet, Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | . نعم، شيء ما مثل ذلك |
| Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك. |
| - Tabii ya, Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | - نعم، شيء ما مثل ذلك - |
| - Veya Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | - أَو شيء ما مثل ذلك. |
| - Veya Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | - أَو شيء ما مثل ذلك. |
| böyle bir şey olacağını anlamıştım. | Open Subtitles | حَسناً،حَسبتُه سَيَكُونُ شيء ما مثل ذلك. |
| Dr. Collier'ın böyle bir şey yapmasına çok şaşırdım diyebilirim. | Open Subtitles | فقط متفاجئة جدا بأنّ الدّكتور كولير قد يعمل شيء ما مثل ذلك |
| böyle bir şey yapacak, dünyada yalnızca bir adam daha düşünebilirdim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُفكّرَ بفقط رجل آخر واحد في الكاملِ العالم الذي سَيكونُ عِنْدَهُ المَعْمُول شيء ما مثل ذلك. |
| Neden öyle bir şey uydursun ki, Miranda? | Open Subtitles | لماذا هو يجعل شيء ما مثل ذلك فوق، ميراندا؟ |