| Yarın kahvaltıda görünürüz ve Hiçbir şey olmamış gibi davranırız. | Open Subtitles | ونظهر غدا عند الأفطار, ونتصرف كأن شيئا لم يحدث ؟ |
| Tezinde diyor ki: Bir paradigma ortadan kalktığında bilim adamlarının yaptığı, tahmin edin, sanki Hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etmektir. | TED | حيث قال: ما يفعله العلماء عندما يفشل نموذج هو, احزروا ماذا, يتابعون العمل كأن شيئا لم يحدث |
| Barton, beni dinle. Hiçbir şey olmamış gibi davranmalısın. | Open Subtitles | أنصت إليّ، يجب أن تتصرّف وكأن شيئا لم يكن. |
| - Biz bunu hiç görmemiş ve hiçbirşey olmamış gibi davranacağız. | Open Subtitles | نحن سنتظاهر كاننا لم نرى هذا كأن شيئا لم يحدث |
| Odanızda hiçbirşey olmamış gibi yastıklarla oynuyordunuz. | Open Subtitles | لقد كنتم تلعبون وكأن شيئا لم يحدث |
| Size şimdi, daha önce hiç kimseye söylemediğim bir şeyi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد أن أقول لك شيئا لم يسبق لي أن أخبرته لأحدا |
| Eğer gerçekten her şeyden uzaklaşmak ve daha önce hiç görmediğiniz bir şey görmek, ve daha önce kimsenin görmediği bir şeyi kesinkes görmek istiyorsanız, denizaltına binin. | TED | إذا كنت فعلا تود أن تبتعد عن كل شئ وترى شيئا لم تشاهده أبدا ويكون لديك فرصة ممتازة لمشاهدة شئ لم يره أحد, إدخل في داخل غواصة |
| Ve çorbada ne olduğunu baktılar ve amino asitler buldular, ama hiç bir şey ortaya çıkmadı, hücre oluşmamıştı. | TED | ثم ألقيا نظرة على ما بداخل الحساء، و وجدا أحماضا أمينية، ولكن شيئا لم يخرج منها، لم تكن هناك خلية. |
| Bırak onu! Bu benim hayattaki işim ve seninki de Hiçbir şey olmamış gibi devam etmek! | Open Subtitles | هذه وظيفتي في الحياة ووظيفتك ان تستمري كان شيئا لم يحدث |
| Bana Hiçbir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama, o bana durmadan Hiçbir şey yapmadığını, | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا |
| İnsanlar Hiçbir şey değişmemiş ya da hiç değişmeyecek gibi Kral'a ve İmparatorluk'a tezahürat yaptı. | Open Subtitles | لوهلة، احتفى الشعب بالملك وبالإمبراطورية وكأن شيئا لم يتغير، أو سيتغير |
| Hiçbir şey olmamış gibi davranamam. | Open Subtitles | لا أستطيع الخروج وأتظاهر بأن شيئا لم يحدث، هل أستطيع ؟ |
| Borden orada sanki Hiçbir şey olmamış gibi yaşayıp gidiyor bir de benim durumuma bak. | Open Subtitles | انه يعيش حياته كما رسمها وكأن شيئا لم يكن ، اما أنا ؟ |
| Hiçbir şey olmamış gibi gelmemizi mi bekliyordun? | Open Subtitles | هل تريدنا أن نعود كما كنا في السابق وكأن شيئا لم يحدث ؟ |
| Kendimizi Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya zorlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجبر أنفسنا أن نتصرف و كأن شيئا لم يتغير |
| Bekledik bekledik, ve hiçbirşey olmadı. | Open Subtitles | انتظرنا طويلا ولكن شيئا لم يحدث |
| Sadece yüzüne kocaman bir gülümseme oturt Ve hiçbirşey olmamış gibi davran. | Open Subtitles | فقط إبتسمي و تظاهري بأن شيئا لم يحدث |
| hiçbirşey olmamış gibi drama dersine gelmişti. | Open Subtitles | -نعم لقد عادت الى فصل التمثيل كما لو أن شيئا لم يحدث |
| sen bir şeyi değiştirmediğin takdirde kaçması imkansız. | Open Subtitles | ،لذى أنت ترى من المستحيل بأنّه هرب مالم غيّرت شيئا لم أفعل |
| Ve sonra, kendimi birden, daha önce hiç söylemediğim bir şeyi söylerken buldum | Open Subtitles | ووجدت نفسي فجأة اقول شيئا لم يسبق ان قلته من قبل |
| Ama bir dahaki sefere başkasının görmediği bir şeyi görebilirsin. | Open Subtitles | لكن في المرّة القادمة، ربّما ترين شيئا لم ينتبه له شخص آخر |
| hiç bir şey bilmiyorlar. Oraya çıkıp o yumrukları onlar yemedi. | Open Subtitles | لا يعرفون شيئا لم يكونوا هناك ، يتلقون اللكمات |