| - Sağol, Mac, ama çok önemli bir şey var. - Bu gece için endişelenme. | Open Subtitles | شكرا ماك، لكن هناك شيئا هاما للغاية لا تقلق بشأنه الليلة |
| Ama böylece önemli bir şey söylemeni engellemek için sana vurulduğunu insanlar öğrenecek. | Open Subtitles | لكن بهذه الطريقه سوف يرى الناس أنك تعرضت للضرب بقوه لتكون قادرا على أن تقول للناس شيئا هاما.. أتفهمنى ؟ |
| Umarım teknede önemli bir şey unutmamışsındır. | Open Subtitles | أتمنى بأنك لم تتركى خلفك شيئا هاما فى ذلك القارب |
| Neden tüm bu terslikler oluşsun orada önemli bir şey saklamıyorsa? | Open Subtitles | و لماذا تتكبد جهدا مماثلا ما لم تكن تخفى شيئا هاما ؟ |
| Sana önemli bir şey söylemek istemiştim ama hayır seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum, benim için bir hiçsin. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك شيئا هاما لكن لا... لا أريد أيّ علاقة معك أنتِ بالنسبة لي لا شيء |
| Bana önemli bir şey diyecekti. | Open Subtitles | -كان لديها شيئا هاما لتخبرني اياه |
| Kolejde çok önemli bir şey öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت شيئا هاما فى الجامعة |
| Sana burada önemli bir şey anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | احاول اخبارك شيئا هاما هنا |
| Tartışmamız gereken önemli bir şey olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لي ان اقول شيئا هاما. - |
| Gerçi önemli bir şey de yok. | Open Subtitles | ليس شيئا هاما |