Evet. Basına, paparazzilere. Hollywood ünlülerine. | Open Subtitles | هذا صحيح, صحافة, باباراتزي طلقات هوليوود الحارة |
Ama orkestrayı da hayrete düşürdün, ve dünya basını bu muhteşem eserleri çalma kabiliyetin karşısında hayran kaldı. | TED | لكن الأوركسترا وكل صحافة العالم كانت منبهرة بقدرتك على عزف تلك المقطوعات الرائعة. |
Bunun basında kötü izlenim bırakacağını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقد أنها صحافة سيئة متوقعة؟ |
Küçük kasaba basınının bu kadar kuvvetli olduğunu hiç fark etmedim. | Open Subtitles | لم أدرك أن صحافة المدن الصغيرة بليغة هكذا |
Türkiye'de, dört üniversite öğrencisinin ülkede sansürsüz haberin merkezi haline gelen 140Journos adında ülke çapında bir halk gazeteciliği ağı organize ettiğini gördüm. | TED | لقد شاهدت فى تركيا أربع طلاب جامعيين فاموا بتنظيم شبكة صحافة شعبية تدعى 140journos وأصبحت المركز الرئيسي للأخبار الغير خاضعة للرقابة في البلد. |
Biliyorum, ama Max iktidar olursa size sağlam bir medya lazım olacak. Yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | اعلم ذلك, لكن لو استولي ماكس علي السلطة ستحتاج الي صحافة جيدة تدعمك اود المساعدة |
Bilmiyorum, bir şekilde basının gözünde şovalye olanlar birden ejderhaya dönüştü. | Open Subtitles | في مكان ما في الطريقِ، صحافة الصحافة توقفت أن تكون الفارس الأبيض بل بدأت تكون كالتنين |
Kötü Gazetecilik olmadığını ancak bilinçli bir yanlış bilgilendirme olduğunu ispatladık. | TED | لقد أثبتنا أنها ليست صحافة سيئة؛ إنه فعل متعمد لنشر المعلومات الخاطئة. |
Ne zamandan beri araştırmacı gazeteciliğin erdem örneği 60 Dakika'nın içeriğine avukatların karar vermesine izin veriyor? | Open Subtitles | لو أردت يمكن أن أضع منتجا آخر ليشرف على برنامجك منذ متى ونموذج صحافة التحقيقات |
"Birazdan Dışişleri bakanı John Foster Dulles'ı Milletle yüzleşme programında ulus basınını temsil eden tecrübeli muhabirlerden gelen sorularla izleyeceksiniz. | Open Subtitles | أنت على وشك مشاهدة وزيرة الخارجية جون فوستر دالاس يقابل الأمة بأسئلة موجهة من مراسلين مخضرمين يمثلون صحافة البلاد |
Charenton Matbaası, Abbe. | Open Subtitles | صحافة شارينتون، أيها الخوري |
Vatandaş gazeteciliğinin son şekli. | Open Subtitles | آخر ما نقلته صحافة المواطن |
Ve Basına bildirimiz üzerinde çalıştığımızı söyle. | Open Subtitles | إن سألت أيّة صحافة قولي لهم أننا نعمل على بيان |
Ama kan dökülmeyecek ve Basına bir şey sızmayacak. | Open Subtitles | لكن لا يمكن أن تراق الدماء وبلا صحافة |
Lanet olası Hollywood basını aynı kıyastaki birinin beni desteklediğini görürse tek kelime edemez. | Open Subtitles | صحافة هوليوود الملعونة الصحافة لن تجرؤ على قول شيء إن تواجدت امرأة بمثل مكانتك |
ABD basını ve ABD kongresi, | Open Subtitles | صحافة الولايات المتحدة و كونغرس ولايات المتحدة |
CD'leri basında tanıtmak lazım. | Open Subtitles | أنت صحافة gotta فوق أقراصكِ المدمجةِ. |
O da basında çıktı, ben de. | Open Subtitles | هو لديه صحافة وأنا لدي صحافة |
Küçük kasaba basınının bu kadar kuvvetli olduğunu hiç fark etmedim. | Open Subtitles | لم أدرك أن صحافة المدن الصغيرة بليغة هكذا |
Zenci basınının değil. | Open Subtitles | ولا صحافة السود |
Hava kararınca işe biraz Johnnie Walker gazeteciliği karışır, peki gizli ile açık arasındaki çizgiye ne olur? | TED | ولكن هناك القليل من صحافة (جوني ووكر) بعد حلول الظلام، وما يحدث لهذا الخط بين المُتضمَّن وما هو بين السطور؟ |
Çoğu zaman "katılımcı gazeteci" ya da "vatandaş gazeteciliği" vs diye nitelendirilen gazeteciliğin olumlu yönü. Gerçekte, insanlara daha önce olmayan dile getirme imkanı veriyoruz ve her zaman orda olan ve henüz ortaya çıkarılmamış bilgilere ulaşma imkanımız oluyor. | TED | إنه الجانب الإيجابي لما قد يسمى أحياناً الصحافة المشتركة أو صحافة المواطن و هلم جرا و في الواقع نحن نعطي الناس الذين لم تكن لديهم المقدرة على التحدث من قبل نوعاً من الصوت و لدينا الإمكانية من الوصول لمعلومات لطالما كانت موجودة و لكن كانت غير ملموسة من الأساس |
Neyse ki ülkemizde gerçeği söyleyecek bağımsız medya var. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن لدينا صحافة مستقلة في هذا البلد والتى تقول لنا الحقيقة الحشد المساند للرئيس والعلم و |
Tabii partide basının olma ihtimali yoksa. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك رقص قد يكون هناك صحافة في الحفلة |
- Sence senin araştırmacı Gazetecilik alanındaki başarısız girişimini önemsiyor muyum? | Open Subtitles | هل تعتقد أنني أهتم بشأن محاولتك الفاشلة في صحافة التحقيقات؟ |
Bu gazeteciliğin ilk kuralı falan değil. | Open Subtitles | تلك ليست القاعدة الأولى صحافة. |
Oranın basınını istediniz. Ben onu da sağladım. | Open Subtitles | " اردتم صحافة " لاس فيقاس فأحضرتها لكم |
Chesapeake Körfezi Matbaası. | Open Subtitles | صحافة "رسالة خليج تشيزبيك". |
Yazar kadın da Ignacio'ya demiş ki çete gazeteciliğinin patronu sayılırım. Çok gizli insanlarla bağlantılarm var. Ignacio da, "Yapma ya?" demiş. | Open Subtitles | وهذه الكاتبة أخبرت (إغناسيو) أنها مثل رئيسة في صحافة العصابات وأن لديها اتصالات مع من يعملون في الخفاء. |
Bunun anlamı şu; basın, brifing ve bilgi sızdırma yok. | Open Subtitles | هذا يعني .. لا صحافة ولا بيانات موجزة ولا تسريبات |