| Bizim eve gelip mutlu, sağlıklı çocuklarını bize göstermek istemişti. | Open Subtitles | جاء إلى منزل العائلة وأظهر لنا فرحته والأولاد الصغار صحيين |
| sağlıklı olabilirler, ama Tanrı şahidim olsun ki... onlar doğmuş olan en çirkin küçük erkek çocukları. | Open Subtitles | ربما قد يكونوا صحيين لكن صدقاً بالله هؤلاء أقبح أطفال صغار ولدوا قط |
| Büyüsün ve sağlıklı olsun diye başka biri için yemeğe başladığında, yemek ile arandaki ilişki tamamen değişiyor. | Open Subtitles | عندما تأكلين من أجل شخص آخر لكي يكبروا ويصبحوا صحيين |
| En kısa zamanda yeni ve sağlıklı Joson köleleri toplamalı ve onları savaş bölgesine yollamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نختار عبيد متعة من جوسون نظفين و صحيين بأقرب وقت ممكن و نرسلهم كـ أمدادات حربية |
| Ben bulabilirsiniz sağlıklı, uygun donörler. Haber başlığı ... | Open Subtitles | يمكنني مساعدتهم إذا يمكنني أن أجد متبرعين صحيين وملائمين |
| Üçüncüsü, sağlıklı yaşayın ve beyninizde sorun olursa Peptide T düzeltecek. | Open Subtitles | ثالثاً، كونوا صحيين و إذا تعطل دماغكم لدي شيء اسمه بيبتايد تي سوف يعالجكم |
| Biz gençlerin sağlıklı kalması zor. | Open Subtitles | من الصعب نحن المراهقين أن نحاول أن نكون صحيين |
| Bizi sağlıklı olmaya zorluyorlar. Sigara içme, içki içme. | Open Subtitles | يُجبرونا أن نكون صحيين أن نقلل من التدخين والشراب |
| Böyle sağlıklı numunelerle beslenmeyeli uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن تغذيت على رجال صحيين. |
| Okulda sağlıklı olmamız gerek. | Open Subtitles | المدرسة،من المفترض أن نكون صحيين |
| Clark'a sağlıklı, güçlü işçiler istediğimi söyle. | Open Subtitles | أخبر (كلارك) بأنني أريد عمالاً صحيين و أقوياء |
| onları daha sağlıklı yapabilirim.' | TED | أستطيع أن أجعلهم صحيين." |
| sağlıklı gözüküyorlar. | Open Subtitles | شكلهم صحيين |