Bu güzel cuma gününde, Kraliçe inançları doğrultusunda sadaka dağıtacak. | Open Subtitles | في يوم الجمعة هذا , ستقوم فخامة الملكة بتوزيع صدقات على التعساء لكن صدق وإخلاص فخامتها في روح المسيح المحسنة والمحبة |
Ve sonra, camiye bağış tapınağa battaniye, kiliseye mum, dilenciye sadaka tütsü çubukları, Tanrıça'ya peçe tüm bu dükkanlar için 10 milyon ödemişimdir. | Open Subtitles | وبعد ذلك ، تبرع في المسجد بطانية في الضريح ، شمعة في الكنيسة ، صدقات للمتسولين البخور ، وغيره |
Evet ama ben sadaka istemiyorum. | Open Subtitles | صدقات أي أريد لا أنا نعم، |
Kilisenin bağış kutusundan mont araklamaya bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب الاضطرار لسرقة الملابس من صندوق صدقات الكنيسة. |
Açlıktan ne kadar utanç verici olsa da, bağış kabul ettiniz mi? | Open Subtitles | لم يسبق واحتجتَ... إنّها إهانة أن تأخذ صدقات |
Fakir insanlara sadaka vermem ben. | Open Subtitles | أنا لا أعطي صدقات لأناس فقراء |