Okulda benimle aynı durumda olan bir arkadaşım var. | TED | لذلك. لدي صديقة في المدرسة، ومرت بنفس التجربة. |
Üniversite hastanesinde çok iyi bir arkadaşım var erkek menopozu ve testosteron kaybı konusunda uzmandır. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك عندي صديقة في مشفى الجامعة وهي متخصصة في امور الرجال |
Seninle seks yapan gerçek bir sevgiliye sahip olmak masa oyunlarıyla arana mı girdi? | Open Subtitles | آيها المسكين . هل تواجد صديقة في الحياة التي تمارس الجنس معها يعترض نواياك للعب آلعاب المائدة؟ |
Seninle seks yapan gerçek bir sevgiliye sahip olmak masa oyunlarıyla arana mı girdi? | Open Subtitles | آيها المسكين . هل تواجد صديقة في الحياة التي تمارس الجنس معها يعترض نواياك للعب آلعاب المائدة؟ |
Örneğin biraz önce gelen Smiths klasiği "Girlfriend in a Coma. " isteği gibi. | Open Subtitles | مثل، كان لدينا مجرد طلب ل 'الكلاسيكية: ' الحدادون. "صديقة في غيبوبة " |
Orayı sevmişti, ama İngiltere'de bir kız arkadaşı vardı. | TED | إنه يحبها ولكن كانت لديه صديقة في إنجلترا. |
Blackie'nin Envigado'da bir sevgilisi vardı. | Open Subtitles | حسناً ، لدى بلاكي صديقة في أنفيكادو لفترة |
Yaklaşık altı hafta önce, karantinadan bir arkadaşım, benimle akşam yemeği için buluşmak istedi. | Open Subtitles | في الست الأسابيع الماضية لدي صديقة في الحجر الصحي الآن سألتني هل تستطيع دعوتي للعشاء ؟ |
New York'ta yayıncılık işinde çalışan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | ولدي صديقة في نيويورك تعمل في مجال النشر |
Zaman zaman görüştüğüm bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | لدي صديقة في المدينة التي أراها من وقت لآخر |
Tamam, delice gelecek ama bu evde bir arkadaşım var. | Open Subtitles | هذا سيبدو جنوناً ولكن لدي صديقة في هذا المنزل |
12. sınıftayken yurtta Anita diye bir arkadaşım oldu. | Open Subtitles | . عندما كنت في الصف الثاني عشر . كانت لدي صديقة في السكن تدعى انيتا |
Brezilya İstihbarat Teşkilatı'nda bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لديَّ صديقة في وكالة المخابرات البرازيلية |
Bize "Girlfriend in a Coma. "yla ilgili sorununu anlatmak üzereydin. | Open Subtitles | هل كانت ستعمل تخبرنا عن " 'صديقة في غيبوبة ". |
Warren'ın bovling salonundan bir kız arkadaşı vardı. | Open Subtitles | كان لدى وارن صديقة في العاصمة السلطانية |
Metroda olan olaylarla, belki Japonya'da bir kız arkadaşı olduğu gerçeği arasında bir bağlantı göremiyorum. | Open Subtitles | لا ارى اي ارتباط بين ما حدث على منصة قطار الميترو -و حقيقة انه ربما لديه صديقة في اليابان |
- Şikago'da bir sevgilisi varmış. | Open Subtitles | - الآن, كان عنده صديقة في شيكاغو |