| İlk olarak, faydalı ve ilginç küçük bir bilgi paylaşayım. | Open Subtitles | أولًا، معلومة صغيرة ذات طابع عملي وخلّاب |
| O çok dikkatliydi, mesela iki atkuyruğu olan küçük bir kızı kullanırken. Çünkü motorcuların en çok onunla empati kurabileceğini düşündü. İnsan hakları lideri Cesar Chavez'in silüetini babanın başını yaratırken kullandı. | TED | وكان حريصًا للغاية في تفكيره لاستخدام فتاة صغيرة ذات جديلة شعر مثلًا، لأنه اعتقد أن السائقين قد يتعاطفون واستخدم ظل قائد الحقوق المدنية سيزر شافيز لرسم رأس الوالد. |
| Bu kirli ve uğursuz sularda sadece sıradışı bir yeteneğe sahip küçük bir balık yaşamakta. | Open Subtitles | في هذه المنطقة الملوثة و المشؤومة، كان هناك سمكة صغيرة ذات مهارةغير عادية... |
| Ben nasıl oldu da küçük bir kız ve ahmak arkadaşı tarafından alt edildim. | Open Subtitles | وهكذا هزمت من فتاة صغيرة ذات عقل رقيق |
| 10 yaşında küçük bir kız. | Open Subtitles | طفلة صغيرة ذات 10 سنوات |
| Büyük mesajı olan küçük bir makine. | Open Subtitles | آلة صغيرة ذات رسالة كبيرة |
| Sende bir zamanlar küçük bir kızdın. | Open Subtitles | لقد كنتِ فتاة صغيرة ذات مرة . |