| Çok isterdim ama görünüşe bakılırsa ufaklık da uyuşmuş. | Open Subtitles | أحب أن أتناوله، لكن يبدو بأن صغيرك الشاذ نائماً |
| Pekala, Teal'c, tüm söyleyebileceğim ufaklık oldukça dayanıklı. | Open Subtitles | حسنا يا تيلك ، كل ما يمكننى قوله أن صغيرك صلب بما فيه الكفاية |
| ufaklık eve gitmeden önce birkaç hafta yoğun bakımda misafirimiz olacak. | Open Subtitles | صغيرك سيكون ضيفنا في الرعاية المركزة للأطفال عدة أسابيع قبل أن تأخذه للمنزل |
| Demek istediğim, bebeğin bir güneş yanığıyla doğarsa sakın şaşırma. | Open Subtitles | كل ما أقوله، الا تتفاجأ عندما يولد صغيرك بوحمة من التصوير |
| Kamyonete bebeğin gibi bakıyorsun resmen. | Open Subtitles | إنك تعامل تلك الشاحنة كما لو كانت صغيرك |
| bebeğin seni almaya geliyor. | Open Subtitles | صغيرك سيأتي إليك |
| - Oradaki ufaklık sizin mi? - Hayır, hayır. | Open Subtitles | هل هذا صغيرك الذي هناك ؟ |
| Senin ufaklık yemek yiyor. | Open Subtitles | صغيرك يأكل! |
| bebeğin seni kurtarmaya geliyor. | Open Subtitles | صغيرك قادم لينقذك |
| Tamam, Adrianna, işte bebeğin. | Open Subtitles | حسن يا (أدريانا), هاهو صغيرك. |