| Daha başka parlak fikirleriniz varsa... benim yetkim altında çalışıyorken... | Open Subtitles | إذا كان لديك أية أفكار جيدة خلال وجودك في منطقة صلاحياتي |
| Benim yetkim altında çalışıyorken, başka parlak fikirleriniz olursa lütfen harekete geçmeden önce beni arayın. | Open Subtitles | إذا كان لديك أية أفكار جيدة خلال وجودك في منطقة صلاحياتي أرجوك إتصل بي أولاً |
| Paige beni güçlerimi kullanırken gördü. | Open Subtitles | شهدت بيج لي باستخدام صلاحياتي. |
| Bana güçlerimi kullanmayı öğrettiler. | Open Subtitles | الذي علمني حقا كيفية استخدام صلاحياتي. |
| Burada yaptığımız kesinlikle resmi polis işi değil, ve benim yetki alanımın dışında. | Open Subtitles | ما نفعله ليس من أعمال شرطة (سانتا باربرا) الرسمية وليس ضمن نطاق صلاحياتي |
| Bir'den kontrole. Sahadaki komutan olarak saldırıyı durdurma yetkimi kullanıyorum. | Open Subtitles | من 1 إلى القيادة بصفتي القائد الميداني سأمارس صلاحياتي في الانسحاب |
| Queenan'ın gizli dosyalarına erişemem. İspiyoncuları Dignam'la idare ediyor. | Open Subtitles | (فرانك)، ليس من صلاحياتي الحصول على ملفات عملاء (كوينن) المتخفّين، فهو و(ديغنم) من يديران هذا العمل |
| - Dava erişim yetkimin üzerinde. | Open Subtitles | الملف موجود خارج صلاحياتي الامنية |
| yetkilerimi elimden aldı ve nasıl yaptığımı öğrendiği anda beni kovacak. | Open Subtitles | لقد سلبني كل صلاحياتي سيطردني بمجرد أن يجد طريقة |
| Oh, hayır. Bu insanlarla çok kesin sınırları olan bir anlaşmam var. Bu konuda çok titizler. | Open Subtitles | لا أعلم، لا أستطيع أن أتعدى صلاحياتي عليك بشراء تذكرة |
| Ürpertici. Ama bunun benim yetkim dahilinde olduğunu sanmam. | Open Subtitles | مخيف ، نعم ولكنني لا أعتقد بأنه يندرج ضمن صلاحياتي |
| Şimdi, yetkim olup olmamasını mı yoksa sayısız hayat kurtarmayı mı tartışalım? | Open Subtitles | أتريد مزيداً من التوضيحات عن عدم صلاحياتي أم تريد إنقاذ حياة جازيليون شخص؟ |
| Beyler, böyle bir şey var. Bu tarz bir silah taşımaya yetkim olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,180)} إليكم الأمر يا رفاق، لا أظن أنه من صلاحياتي أن أحمل سلاحاً كهذا |
| Ölüm bile, güçlerimi yok edemez. | Open Subtitles | حتى في الموت، فإن صلاحياتي. |
| Belkide güçlerimi kaybettim. | Open Subtitles | ربما فقدت صلاحياتي. |
| güçlerimi bu karbin camın ötesi iletebilirsem yapacağım ilk şey şunu susturmak olacak! | Open Subtitles | إذا كنت أستطيع الحصول على صلاحياتي إلى... العمل من خلال هذا الجدار كاربين، يتم إيقاف أول شيء أود أن تفعل ما يصل اليه! |
| - O konu benim yetki seviyemi aşıyor. | Open Subtitles | ؟ أخشى إنّ ذلكَ أعلى من صلاحياتي |
| Burada yetki bende. | Open Subtitles | أنا اعلم صلاحياتي |
| Orası benim yetki alanımın dışında. | Open Subtitles | سيكون ذلك خارج صلاحياتي. |
| yetkimi kötüye kullanmadığım için şanslısın. | Open Subtitles | أنت محظوظ لأني لا أميل إلى إساءة إستعمال صلاحياتي |
| John, Vali Axtell yetkimi elimden aldιğι için... sana yardιm edemeyeceğim. | Open Subtitles | جون ، طالما اوقف الحاكم .... صلاحياتي وحد من نشاطي ليس هناك من شئ اقوم به لمساعدتك |
| Bu durum benim yetkimi aşıyor. | Open Subtitles | الموضوع فقط خارج صلاحياتي |
| -Frank. Queenan'ın dosyalarına erişemem. İspiyoncuları Dignam'la idare ediyor. | Open Subtitles | ليس من صلاحياتي الحصول على ملفات عملاء (كوينن) المتخفين، فهو و(ديغنم) من يديران هذا العمل |
| -Bu benim yetkimin biraz dışında. | Open Subtitles | -هذا خارج نطاق صلاحياتي |
| Yasama organının ve faal bir merkezi yönetim yokluğunda yürütme yetkilerimi kullanarak Amerika Birleşik Devletleri hükümetini geçici olarak askıya alma kararı aldım. | Open Subtitles | "في ظل غياب السلطة التشريعية و من دونّ حكومة مركزية عملية، قررتَ إستعمال صلاحياتي التنفيذّية |
| Bu insanlarla çok kesin sınırları olan bir anlaşmam var. Bu konuda çok titizler. | Open Subtitles | لا أعلم، لا أستطيع أن أتعدى صلاحياتي عليك بشراء تذكرة |