| Neyse.... ...fotoğrafları ne zaman çektin? | Open Subtitles | حسنا ،، أمم متى صورت هذه الصور لتونيا |
| Her şeyi X-100'le mi çektin? | Open Subtitles | هل صورت كل شيء على الـ إكس 100 ؟ |
| 26 saat boyunca, kapalı bir timsah siperliğinde 5 metre havada fotoğraf çektim. | TED | صورت لمدة 26 ساعة مختفيا في مخبأ تمساح بارتفاع 18 قدماَ في الهواء. |
| "Bak, aklın böyle şeylere ilgi duyuyor mu bilmiyorum ama her eyalette çekim yaptın, biliyorsun di mi? | TED | أنظر لا أعرف ما إذا كان دماغك مهتماً بهذه النوعية من الأشياء أو لا، هل تدرك لقد صورت المشاهد في كل دولة؟ |
| Sana bunu sormaktan nefret ediyorum ama, bu zamana kadar hiç Ellen'la veya bir başkası ile sevişmeni kasete Kaydettin mi? | Open Subtitles | حسناً , اكره أن اسألك عن هذا , ولكن الم يسبق لك ان صورت نفسك تؤدي افعالا جنسية مع ايلين .. او اي شخص اخر؟ |
| Lütfen onu çektiğini söyle. | Open Subtitles | هل صورنا ذلك؟ أرجوك اخبرني انك صورت ذلك؟ |
| Kameraman, çektin mi? | Open Subtitles | قل لي أيها المصور أنك صورت هذا |
| Onunla ne zaman video çektin? | TED | متى صورت مقطع فيديو معه؟ |
| Videoyu sen çektin, çocuğun internete koydu Jason'ı kovmak senin fikrindi. | Open Subtitles | أنت صورت الفيديو طفلتك رفعته الى الانترنت وكانت فكرة طرد (جايسون) فكرتك |
| Sadece gördüklerini mi çektin? | Open Subtitles | أنت فقط صورت ما كان هناك ? |
| Bu videoyu geçen hafta çektim. | TED | صورت مقطع الفيديو هذا في الأسبوع الماضي. |
| Daha sonra fotoğraf çektim ve sokaktaki bir koltuğun resmini çizdim. | TED | وبعد ذلك صورت وقمت بتلوين أريكة كانت في الشارع. |
| Bu resim için 30 saatten fazla fotoğraf çektim. | TED | صورت لأكثر من 30 ساعة من أجل تكوين هذه الصورة. |
| O odayı kullanamam. O odada zaten çekim yapmıştım. | Open Subtitles | لا أستطيع استعمال هذه الغرفة لقد صورت فيها مسبقا |
| Peki neden Morgan'ın tüm stand-up gösterilerini Kaydettin? | Open Subtitles | اذن, لماذا صورت كل مورقان دوناليز وهو يقدم نكته على المسرح؟ |
| Ben buradayken Bay O'Keefe ve beni videoya çektiğini duydum. | Open Subtitles | أخبروني أنك صورت فيديو بينما كنت هنا، للسيد (أوكيف) ولي |
| Se Mi'miz dün sadece 3 sahne çekti. İlk sahneyi sabah çekti. | Open Subtitles | سي مي لدينا، وقالت انها صورت ثلاثة مشاهد فقط أمس. |
| Jill bu olağanüstü davranışı filme çekmiş, ilk kez kaydedilmiş. | Open Subtitles | صورت جيل هذا السلوك الرائع، يتم تسجيل ذلك لأول مرة. |
| Bir benzin istasyonunun güvenlik kameraları, Sheraton Oteli ve Virginia Nakliyat Bölümü bütün olayı yakaladı. | Open Subtitles | وإدارة فرجينيا للنقلِ صورت الحدث بكامله |
| Siz birkaç yakın arkadaşımın çocuklarının resimlerini de çektiniz ve o resimler her zaman gazete ve dergilerde çıkıyorlar. | Open Subtitles | لقد صورت العيد من أطفال أصدقائى هذة الصور ستظهر للأبد فى الجرائد والمجلات |
| Çekildiği yer de öyle sıradışı bir yer değil, şu Porto Rico'daki meşhur biyolüminesans körfezlerden biri değil burası. Aslında San Diego limanında çekilmiş. | TED | وهذا ليس بمكان غريب مثل واحد من الخلجان ذوات الضوء المتلأليء في بورتيريكو، في الواقع صورت هذه في ميناء سان دييجو. |
| Edith Widder: Bunu karanlığa tamamen alışmış bir insan gözünün hassasiyetine sahip olacak kadar yoğunlaştırılmış bir kamera ile kaydettim. | TED | إيديث ويدير : لقد صورت هذا الفلم بواسطة كاميرا لها حساسية مثل حساسية العين البشرية في المناطق المظلمة |
| Olağan dışı birşey hatırlamıyor ama eşi oyun esnasında bu videoyu çekmiş. | Open Subtitles | الآن، لم يُلاحظ شيء مُريب لكن زوجته صورت هذا الفيديو من البطولة |
| Hiç insanların fotoğrafını çekip çekmediğimi merak edebilirsiniz? | TED | ربما تستغربون، هل سبق وأن صورت أشخاصًا؟ |
| İki makara film harcamışsın. Bu oldukça güzel. | Open Subtitles | لقد صورت لفتين من الفيلم, و هذا أمر جيد. |