| Benim dalgayı purolarına sürerken Fotoğrafımı çekeceksin. | Open Subtitles | تأخذ صور لي وانا امرر قضيبي ، حول سجائره |
| Havaalanı tuvaletini sevmememin sebebi ise insanlar ben tuvalette iken Fotoğrafımı alıp sağa sola yapıştırsın istemiyorum. | Open Subtitles | السبب في أنني لا اريد الذهاب الى الحمام في المطار ولأنني لا أريد الناس أخذ صور لي الذهاب إلى الحمام والخروج، نشرها. |
| Bir süre önce, birileri eve sızıp duş alırken benim telefonumla fotoğraflarımı çekmiş sonra da kaza fotoğraflarını silmiş. | Open Subtitles | حسنٌ، قبل قليل، تسلل شخص ما إلى هنا وإلتقط صور لي في الحمام بواسطة هاتفي وحذف صور الحادث أيضاً |
| Peşime özel dedektif taktı nereye gitsem fotoğraflarımı çekti. | Open Subtitles | جاء بمخبر خاص ليراقبني في كل مكان يأخذ صور لي في جميع انحاء البلدة |
| ve umarım şuan bu halimi görüyorsunuzdur bunlar bana ait fotoğraflar değil | TED | وآمل أن ما ترونه هو أن هذه الصور ليست صور لي. |
| Bir hafta sonra o geceki seks fotoğraflarım olan isimsiz bir zarf aldım. | Open Subtitles | بعد أسبوع وصلتني رسالة من مجهول صور لي وأنا أمارس الجنس في تلك الليلة |
| - Fotoğrafımı çekmeyi reddettiğini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرك ترفض أن فرصة أخذ صور لي من قبل |
| Fotoğrafımı görmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين مشاهدة صور لي الآن ؟ |
| Jakob Fotoğrafımı çekeceğini söyledi. | Open Subtitles | جيكوب قال أنه سيأخذ صور لي أيضاً |
| Çünkü geçen ay elektrik şirketine bir Starbucks hediye kartı bir özür notu ve sutyenli birkaç Fotoğrafımı gönderdim. | Open Subtitles | لأنني في الشهر الماضي أرسلتُ إلى شركة الكهرباء بطاقة للحصول على المشروبات المجانية في " ستارباكس " وملاحظة اعتذار وبضعة صور لي وأنا أرتدي حمالة صدر |
| Fotoğrafımı bulamıyorum. | Open Subtitles | ليس هناك أي صور لي. |
| Michael Laugesen bazı fotoğraflarımı ele geçirmiş ve onları Express'te yayınlayacak. | Open Subtitles | مايكل لاغسن تحصل على صور لي... ...وسيقوم على نشرها في صحيفته |
| Şu anda da Pakistan, Çin ya da başka bir ülkenin lideri koşarken fotoğraflarımı görüp korksun da bizi bombalamasın diye koşuyorum. | Open Subtitles | أنا أركض فقط لكي يرى قادة الصين أو باكستان أو أي بلد آخر صور لي أركض فيقرروا أنه لا يمكنهم التخلص مني بسهولة. |
| Yok artık. İşerken fotoğraflarımı mı çekmiş? | Open Subtitles | بريك,هل اخذ صور لي و انا اقضي حاجتي؟ |
| Jakob benim bazı fotoğraflarımı çekiyordu. | Open Subtitles | جيكوب يلتقط صور لي |
| Okulda beklerken çekilmiş fotoğraflarımı içeren mesajlar. | Open Subtitles | صور لي في المدرسة |
| İçeride kolej günlerimden kalma fotoğraflar var. | Open Subtitles | هناك صور لي التجديف كلية الطاقم في هناك. |
| Bunun erkeklerin beğenisiyle ilgisi yok. O fotoğraflar sadece benim için. | Open Subtitles | ليست مسألة قبول الرجل إنها صور لي فحسب |
| Bunlar Tara'yla benim alışveriş merkezinde çektirdiğimiz fotoğraflar. | Open Subtitles | هذه صور لي أنا و "تارا" التقطناها في المركز التجاري |
| Ellerinde okul ve çocukluk fotoğraflarım var. | Open Subtitles | صور لي وأنا طفلة، لديه قصاصات من جرائد. |
| Bir fotoğraf albümü, benim çocukluk fotoğraflarım. | Open Subtitles | ألبوم صور، صور لي في طفولتي |
| Eski erkek arkadaşım Steve Tabernackle'da beni açığa çıkarmakla tehdit ettiği başka bir adamla görüntülendiğim bazı uygunsuz fotoğraflarım var. | Open Subtitles | حبيبي السابق (ستيف تابرناكل) لديه صور لي مع رجل اخر يُهدد بفضحها |