| Ama benim polislerim sizin yardımınız olmadan dört profesyonel hırsızı bir kamyon dolusu antikayı çalarken yakaladı. | Open Subtitles | ولكن دون مساعدة ضباطي لكان اربعة لصوص محترفين سرقوا سيارة مليئة بالتحف |
| polislerim onu bulabilmek için hayatlarını tehlikeye attı. Bir tanesi öldü. | Open Subtitles | خاطر ضباطي بحيواتهم لإيجاده، ومات أحدهم. |
| Memurlarım hain olduğumu ve onlara güvenmediğimi düşünüyorlar. | Open Subtitles | ضباطي يشعرون أنها خيانة و كأنني لا أثق بهم للعثور على هذا السافل |
| Memurlarım sokaklarda avlanıyor ve basın onları suçluyor. | Open Subtitles | الذي يجري هو أن ضباطي يتعرضون لإطلاق النار بالشوارع |
| Öteki subaylarım yanlış sorular soruyor olabilir. | Open Subtitles | ضباطي الآخرون، ربما يسألون الأسئلة الخطأ |
| Olson'un öldürüldüğü gece memurlarımdan bir tanesinin oğlun ve iki Alman iş arkadaşıyla otelde geçirdikleri gece gibi. | Open Subtitles | مثل؟ مثل حضور أحد ضباطي بجناح فندق مع ابنك وزملاء عمل ألمان، |
| Benim polislerimi karantinaya alan kimdi? | Open Subtitles | الذي تعتقد بأنك بوتين 'ضباطي على المحجر الصحي؟ |
| polislerim aracının yakınlarında kan buldular. | Open Subtitles | ضباطي عثروا على دماء حول مركبته |
| polislerim az önce Darlene'in eski kocasıyla görüşmüşler. | Open Subtitles | ضباطي استجوبوا للتو زوج دارلين السابق |
| Benim polislerim, emrim altındaydılar, baba. | Open Subtitles | ضباطي هم مسؤوليتي , أبي |
| Benim polislerim, emrim altındaydılar, baba. | Open Subtitles | ضباطي هم مسؤوليتي , أبي |
| - Evet tanıyabilirim. Memurlarım sizi saraya kadar götürecek. | Open Subtitles | نعم، يمكن لي. ضباطي سوف يُرافقوك إلى القصر. |
| Memurlarım isimsiz bir ihbara cevap verip bu akşam buraya geldiler. | Open Subtitles | ضباطي استجابوا لبلاغِ مجهول ووصولوا لهنا باكراً هذا المساء |
| Memurlarım apartmanda boğuşma izleri olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أحد ضباطي قال أن هناك آثار صراع بالشقة |
| Bazı subaylarım keşif nişancılarına assolist der. Onlara göre GHT; | Open Subtitles | بعض ضباطي يعتقدون أن القناصة أولاد مدللون هل هم على حق ؟ |
| subaylarım ve ben Amerika Birleşik Devletlerinde... sığınma hakkı talep ediyoruz. | Open Subtitles | ضباطي و أنا نتقدم بطلب اللجوء السياسي للـ"الولايات المتحدة الأمريكية" |
| subaylarım bana efendim der, Yüzbaşı York. | Open Subtitles | ضباطي يخاطبوني "سيدي" كابتن يورك |
| memurlarımdan birine silah doğrulttun. | Open Subtitles | أجل لقد صوبت سلاحاً على أحد ضباطي |
| Bu işe sahip olduğum sürece memurlarımdan ben sorumluyum. | Open Subtitles | -طالما لا زلت أعمل بهذه الوظيفة فأنا مسؤولة عن ضباطي |
| memurlarımdan biri az önce telsizden bir çekici istedi. | Open Subtitles | أحد ضباطي طلب شاحنة قطر للتو |
| Sizi temin edebilirim, Dedektif Lisbon gizli polislerimi yakın markaja alırım. | Open Subtitles | بإمكاني أن أؤكّد لكِ أيّتها العميلة (ليزبن)، إنّي أبقِ سيطرة محكمة على ضباطي السرّيين. |
| İki memuruma saldırıldı, ciddi şekilde yaralandılar bu beyaz adam ve Bantu ise kaçıyor. | Open Subtitles | ، إثنان من ضباطي اُعتديّ عليهما ... جراحهما بالغه بينما لاز ذاك الأبيض و الزنجي بالفرار |