| Eğer kalıba uygun hareket ediyorsa sıradaki kurbanını seçmiş olmalı. | Open Subtitles | وإن كان سيواصل اتباع نمطه فهو اختار ضحيته التالية على الأرجح |
| Mesele buysa, sıradaki kurbanını arıyor olma şansı yüksektir. | Open Subtitles | إن كانت تلك هي القضية فعلى الأغلب أنه يبحث عن ضحيته التالية |
| Arabasına kadar kadını takip eder ve sonraki kurbanı olarak onu seçer. | Open Subtitles | لذلك يلحقها إلى سيارتها و يختار ضحيته التالية |
| Yaratık olarak belirlediğimiz adam nasıl sıradaki kurbanı oldu? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل حددناه كوحش أن يظهر ضحيته التالية ؟ |
| - Saçmalama Bones, her katil yakalayışında onun bir sonraki kurbanını kurtarmış olursun. | Open Subtitles | شخصاً ما قبل أن يموت كتلة العظام, في كل مرة تمسكين المجرم تكونين قد انقذت ضحيته التالية هذا أمر مختلف |
| Bulacağımız bir şey, bizi sıradaki kurbanına götürebilir. | Open Subtitles | شيئ ما قد يقودنا الى ضحيته التالية |
| Büyük ihtimalle saldırgan yeni kurbanını bulmak için bu markete gelecek. | Open Subtitles | هناك احتمال كبير جداً أن المعتدي المطلوب سوف يتردد عليه للبحث عن ضحيته التالية |
| 48 saatten az zamanda 2 kurbanı oldu, şimdiden yeni kurbanının peşinde olmalı. | Open Subtitles | أينما كان يمكنه العثور على امرأة أميركية ضعيفة و مع ضحيتين في غضون أقل من 48 ساعة هو مسبقاً يقوم بصيد ضحيته التالية الآن |
| Kötü haber, sıradaki kurbanını seçti, ergen bir oğlan. | Open Subtitles | الخبر السئ هو انه اختار ضحيته التالية بالفعل صبي في سن المراهقة. |
| Muhtemelen sıradaki kurbanını seçmiştir. | Open Subtitles | غالبا قام بإختيار ضحيته التالية |
| Biz de bunu lehimize çevirip o kadını sonraki kurbanı yapmadan bulalım. | Open Subtitles | فلننتهز و نجد هذه الامرأة قبل أن تصبح ضحيته التالية |
| Ya Red John için çalışıyor ya da bir sonraki kurbanı olacak. | Open Subtitles | (هي أما تعمل لدى (ريد جون أو ستصبح ضحيته التالية |
| O bir seri katil ve sıradaki kurbanı da sensin. | Open Subtitles | إنه قاتل متسلسل وستكوني ضحيته التالية |
| Bu da onun dışarıda bir yerde, bir sonraki kurbanını... avlamaya çalıştığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أنه بالخارج هناك بمكان ما يتصيد ضحيته التالية |
| Bu da demek oluyor ki dışarda... bir yerde bir sonraki kurbanını arıyor... ya da onu zaten buldu. | Open Subtitles | مما يعني أنه على الاغلب هو في الخارج - يبحث عن ضحيته التالية - أو ربما وجدها مسبقاً |
| O psikopet büyük ihtimalle yeni kurbanını aramak için şehri karış karış geziyordur. | Open Subtitles | هذا المخبول على الأرجح يطوف أرجاء المدينة بحثاً عن ضحيته التالية |
| Ya da yeni kurbanının peşinde. | Open Subtitles | أو يتحرك بأتجاه ضحيته التالية |