| Ve sende bir sonraki kurbanı TV'de gördüğünde suçluluk duygusu hissetmezsin. | Open Subtitles | ولن يكون عليكِ الشعور بالذنب عندما تري ضحيّته التالية على التلفاز. |
| Ona kötü davranan alkolik annesi, bir olasılık onun ilk kurbanı olabilir. | Open Subtitles | وأمّه مدمنة كحول ومتعسّفة، ومن المرجح أن تكون ضحيّته الأولى |
| 3'lü katilin kim olduğunu biliyoruz. Oralarda bir yerde 3. kurbanını hedeflediğini biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم من هو القاتل الثلاثي ونعلم أنّه في الخارج يستهدف ضحيّته الثالثة |
| Hoffman'ın bardan üçüncü kurbanını götürdüğü gece onları izledin. | Open Subtitles | في الليلة التي أقلّ فيها ضحيّته الثالثة، شاهدتهما يغادران. |
| Katil nasıl bir güdüyle kurbanının yağ dokusunu çıkartabilir ki ? | Open Subtitles | الذي حافز محتمل يمكن أن القاتل عنده... للإزالة نسيج ضحيّته السمين؟ |
| Üçlemeci'ye o kadar odaklandım ki, kurbanının kim olabileceğine aldırmadım. | Open Subtitles | "ركّزتُ على قاتل الثالوث كثيراً فغفلتُ عمّن قد تكون ضحيّته" |
| İlk kurbanına kendi mezarını kazdırdı. | Open Subtitles | جعل ضحيّته الأولى تحفر قبرها |
| Tamam, ama neden bir katil, kurbanı için vicdan azabı göstersin? | Open Subtitles | حسناً، و لم يظهر النّدم من قاتل على ضحيّته ؟ |
| Sıradaki Üçlemeci kurbanını Üçlemeci'nin kurbanı olmaktan kurtarabiliriz. | Open Subtitles | فلعلّه يمكننا الحيلولة دون أن تصبح ضحيّة قاتل الثالوث المقبلة ضحيّته المقبلة |
| İkinci kurbanını, ilk kurbanı sığınakta hayattayken kaçırıyor. | Open Subtitles | إذًا هو إختطف ضحيّته الثانية بينما ضحيّته الأولى ما زالت في الملجأ؟ |
| kurbanı, tecevüzü tekrarladığını söyledi Bu sefer sistemle. | Open Subtitles | ضحيّته قالت انها تغتصب مرة أخرى. |
| Ama endişelenmeyin. Onun tek kurbanı benim. | Open Subtitles | ولكن لا تقلقا، أنا ضحيّته الوحيدة |
| Ancak böyle bir öfke içindeki bir sanık içgüdülerini 9 yaşındaki bir çocukla aynı seviyeye getirip kurbanı kendi koluyla döverken "Neden kendine vuruyorsun? | Open Subtitles | في غضب مماثلٍ فقط يمكنُ للمدّعى عليهِ، الذي عادَ إلى عقليةِ طفلٍ بعمرِ 9 سنواتٍ أن يضربَ ضحيّته بذراعهِ الإصطناعيِّ و يصرخَ |
| Ya gerçek kurbanını gizlemek için rastgele gibi davranmışsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان يزعم العشوائيّة ليموّه عن ضحيّته الحقيقية؟ |
| Ya gerçek kurbanını gizlemek için rastgele gibi davranmışsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان يزعم العشوائيّة ليموّه عن ضحيّته الحقيقية؟ |
| Üçlemeci'ye o kadar odaklandım ki, kurbanının kim olabileceğine aldırmadım. | Open Subtitles | "ركّزتُ على قاتل الثالوث كثيراً فغفلتُ عمّن قد تكون ضحيّته" |
| Cinayet ritüelinin bir parçası sanıyorum bu. Şu an bir sonraki kurbanının peşinde bence. | Open Subtitles | أظنّ ذلك جزءًا من طِقسه للقتل وأظنّه يطارد ضحيّته التالية الآن |
| Kendini gizler, kurbanının yalnız kalmasını bekler ve sonra da saldırıya geçer. | Open Subtitles | مموّهاً، منتظراً أن تكون ضحيّته وحيدة" "عندئذٍ يهاجم" |
| Clarkson son kurbanına gazoz şişesiyle tecavüz etmişti ama muayene ederim. | Open Subtitles | (كلاركسون) إغتصب ضحيّته الأخيرة بقنينة صودا، لكنّي سأعمل عدّة إغتصاب |
| Peki, katil kurbanın ağzına bir avuç kar doldurup onu boğar. | Open Subtitles | حسناً، إذاً، مجرمٌ يغّمر ضحيّته بجرّعة ضئيلة من الثلج. |