"Bu askeri üslerin amacı Batı yarımküreye nükleer saldırı kapasitesine sahip olmaktan başka bir şey değildir. | Open Subtitles | إن الغرض من هذه القواعد لا يمكن أن يكون لشيء آخر سوى لتوفير القدرة لتوجيه ضربة نووية ضد الجانب الغربي |
Batı yarıküreye nükleer saldırı yeteneğine sahip füze rampaları tespit edildi. | Open Subtitles | الذي هو سلسلة من مواقع الصواريخ المهاجمة يمكن أن يكون لا شئ ماعدا التزويد بقابلية ضربة نووية |
Ve, Stonehenge'e nükleer saldırı için izin çıkarsan iyi edersin. | Open Subtitles | و ينبغي لك أن نحصل على تصريح لتوجيه ضربة نووية على ستونهنج |
General, Stonehenge'e bir nükleer saldırı tüm gezegeninin yok olmasına yol açacak. | Open Subtitles | حضرت اللواء ، توجيه ضربة نووية الى ستونهنج سيدمر الكوكب بالكامل |
Ekibimin düşmanları durduramayacağından emin olana kadar sivil halkın yaşadığı bir yere nükleer saldırı emri vermeyeceğim. | Open Subtitles | إلى أن أتأكد بأنّ فريقي لن يستطيع التعامل مع هذا، فلن آمر بتوجيه ضربة نووية باتجاه مجتمع مدني. |
Bu üslerin amacı, batı yarımküreye karşı nükleer saldırı olanağı sağlamaktan başka bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن ان يكون الغرض من هذه القواعد إلا توفير مقدرات ضربة نووية ضد نصف الكرة الغربي |
Füze teknolojisini kullanın 1 milyon askere sahip olan bir haydut devletle yüzleşiyoruz anında nükleer saldırı başlatabilirler | Open Subtitles | يُستخدم في تكنلوجيا الصواريخ سنواجه دولة مُتمردة بجيش مكوّن من مليون رجل وقادر على شن ضربة نووية في أي لحظة |
Bunu durdurmazsak milyonlarca kişilik ordusu ile Avrupa ve ABD'ye nükleer saldırı yapabilecek asi bir devletle karşı karşıya kalacağız. | Open Subtitles | وإن لم نوقف ذلك سنكون حينها في مواجهة صعبة أمام جيش بمليون رجل قادر على إرسال ضربة نووية على أوروبا والولايات المُتحدة |