| Kimliğimi tekrar tanımlamaktan bahsediyorsun. Hala kendim olabileceğim konusunda garanti istiyorum. | Open Subtitles | انت تتكلم عن إعادة تعريف هويتي اريد ضماناً انني ما زلت انا نفسي |
| Onların daha fazla zarar görmeyeceklerine dair kesin garanti vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك ضماناً بأنهم لن يتلقوا أي أذى في المستقبل |
| Bununla beraber,insanların başarısının garantisi dinlerine dayanmaz. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك .. دين الشخص ليس ضماناً للنجاح |
| Haritanın sadece bir parçasında kalacağının garantisi yok. - Ne öneriyorsun? | Open Subtitles | ليس هنالك ضماناً بأنه سيبقى بأحد أنصاف الخريطة - وماذا تقترح؟ |
| Keller'dan, müzayede biter bitmez ödemeyi alacağına dair bir güvence istiyor. | Open Subtitles | يريد ضماناً شخصيا من كيلر والذي سيجعله يدفع انتهى المزاد في هذه اللحظة |
| Umarım bu yeterli teminat sayılır. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أن هذا سوف يكون ضماناً كافياً |
| Benim garantiye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد ضماناً. |
| Eminim Fentris size bu işi sigorta kapsamında yapmadığımı söylemiştir. | Open Subtitles | أنا على يقين أنّ (فنتريس) أخبركَ أنّني لا آخذ ضماناً. |
| Sorunun çözüleceğine dair garanti vermeden bana tüm boruları değiştirtmeye çalıştı. | Open Subtitles | لقد حاوَل أن يجعلنِي أغيّر كُل الأنابيب ولَم يعطِني ضماناً لحلَ المُشكلةِ |
| Ararım, ama garanti veremem. | Open Subtitles | سأبحث عنهم, و لكنني لنْ أعطي ضماناً بأنني سوف أعثر عليهم |
| Başkan Logan, gizli kaldığı müddetçe Lee'ye yazılı bir garanti verecek | Open Subtitles | الرئيس (لوجان) سوف يمنح ضماناً لـ(لي) طالما أن الأمر سيظل سرياً. |
| garanti istemiyorum Clark, yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد ضماناً "كلارك " أنا أريد المساعدة |
| 30 günlük para iade garantisi veriyorum. | Open Subtitles | كلاّ، اسمعا، أنا أقدّم لكم ضماناً لـ30 يوماً لإستعادة الاموال. |
| Onu hayatta tut, benim sözümü tutacağımın garantisi bu kadın. | Open Subtitles | إبقها حيّةً، وستكون ضماناً لأقوم بما وعدتك. |
| Pederin kiliseden uzaklaştırılacağına dair, sana şahsen güvence veriyorum. | Open Subtitles | إنّي أمنحكِ ضماناً شخصياً بأني سأبعد الأب عن الأبرشية |
| Ne için güvence istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف لمَ يريدها أن تكون ضماناً |
| Elimdekini teslim etmeye hazırım ama Macallan'ın ölümünün bana bağlanmayacağına dair teminat istiyorum. | Open Subtitles | أنا مستعدة لتسليم ذلك، لكن أريد ضماناً أنه بغض النظر عما يحدث |
| Arabanı alıyorum. teminat olarak kabul et. | Open Subtitles | سأخذ سيارتك وأعتبرها ضماناً. |
| Ama ilk olarak, tek kelime konuşmadan önce Dr. Ward'un koruyucu gözaltı ve yasal dokunulmazlık aldığını gösteren yazılı bir garantiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن أولاً، احتاج ضماناً مكتوباً بأن السيد (وارد) سيتلقى كلاً حق الحماية و الحصانة الشرعية |
| Ne demek istediğimi anladınız mı? Eminim Fentris size bu işi sigorta kapsamında yapmadığımı söylemiştir. | Open Subtitles | أنا على يقين أنّ (فنتريس) أخبركَ أنّني لا آخذ ضماناً. |