| Hiçbir şey ima etmeye çalışmıyorum. Sen ima ediyorsun. Ben ifade ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا ألمح إلى شيء، أنت تلمح أما أنا فأعطي معنى ضمنياً |
| Eğer ona böyle bir bok söylersen karısını siktiğimi ima etmiş olursun. | Open Subtitles | لا أكثر عندما تقول له هذا الهراء، يعني ضمنياً أنني أضاجعها |
| Bu davranışın bir gün bu mobilyayı onunla paylaşacağını ima eder. | Open Subtitles | يشير ضمنياً أن سيأتي يوماً ستتشارك معها فيه |
| Borcunu tamamen ödemez ise şiddete başvuracağını ima etmişsin. | Open Subtitles | قالت إنها أقترضت ضمنياً ألذي ترغب فيه مُحرف إذاً أنها لا تدفع المبلغ كامِلاً. |
| Bir keresinde benim robot olduğumu ima etmeni. | Open Subtitles | هذا الوقت الذي قلت فيه ضمنياً أنني إنسان آلي |
| Bende kalmak istediğini söylerken bir şeyler ima ettin. | Open Subtitles | فهمتُ ذلك ضمنياً عندما قلتي أنكِ تريدين المبيت |
| İlgi beklediğimi ima etmiştim. | Open Subtitles | محاولتي لجذب أنتباهك كانت مفهومة ضمنياً من الكلام |
| Şehrin bu tehlikenin farkında olduğunu ve bildiğini ima ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أنت تشير ضمنياً إلى أن المدينة قد اعترفت وتعرفت على هذه الطارئة, لكن يا "مالكوم" هذا غير صحيح. |
| "Sorunlar" kelimesi bir değer yargısını ima ediyor. | Open Subtitles | آسفة. كلمة "مشاكل" تعني ضمنياً حكماً على الآخرين. |
| - Ama ima ettin. | Open Subtitles | -أين سمعت بأنّي قتلت؟ -بالتأكيد كان مفهوماً ضمنياً . |
| - Ciddi şekilde ima etmiştin. | Open Subtitles | لقد أكّدتي ضمنياً وبشدة |
| Bunu ima etmek istemedim, Joey. | Open Subtitles | لم أقصد أن أشير ضمنياً إلى ذلك, "جوي". |
| Üstüne basa basa ima ettim. | Open Subtitles | جعلتُها مفهومة ضمنياً |
| - İma ettin. | Open Subtitles | -بالتأكيد كان مفهوماً ضمنياً . |
| Bunu ima ediyordum. | Open Subtitles | - كان هذا مفهوماً ضمنياً |
| - İma etmiş olman yeterliydi. | Open Subtitles | -الإشارة إليها ضمنياً كانت كافية . |
| İma ettiğin şeyi anladım. | Open Subtitles | قلتها ضمنياً |
| İma ettiğin şeyi anladım. | Open Subtitles | وانا ضمنياً |