| Ödeyecek paran varsa, sana bir tabak fasulye vereyim. | Open Subtitles | إذا كانت لديك نقود، سأعطيك طبقاً من الفاصوليا |
| ve şey, bir tabak da tavuk salatası alabilir miyim, sadece beyaz et, ve lütfen Allah aşkına kereviz koyma tamam mı tatlım? | Open Subtitles | و أيمكنك أن تحضري لي طبقاً من سلطة الفراخ لحم أبيض فقط دون كرفس من فضلك يا عزيزتي؟ |
| Ve sonra seni, bir tabak eski donut için şehre gittiğini görünce. | Open Subtitles | و لذلك عندما رأيتك تلتهم طبقاً من الكعك القديم، |
| Müdür nezaket gösterip bana Caroline kaburganız ve kekinizden bir tabak gönderdi. | Open Subtitles | آمر السجن كان ودوداً معي وقدّم لي طبقاً من الأضلاع والكعك الذي طهوته. |
| O kadar fakirdiler ki, tek yiyecekleri bir tabak cırcırböceğiydi. | Open Subtitles | ،كانوا فقراء للغاية كل ما كان لديهم للأكل كان طبقاً من الصراصير |
| Ama microdalgaya senin için bir tabak makarna koydum. | Open Subtitles | لكن هناك طبقاً من الباستا لأجلك في الميكرويف. |
| Sana bir tabak ayarlamamı ister misin? | Open Subtitles | هل تود أن أعد لك طبقاً من الطعام؟ |
| Siz mahkûmlar bir tabak pelte ister mi? | Open Subtitles | هل أقدم لكم يا مساجين طبقاً من العصيدة؟ |
| Güzel, sana bir tabak kek verdiler. | Open Subtitles | -هل أعطوك طبقاً من السمك الذى أعدّته ؟ |
| Ufak bir tabak hemen. - Olmaz. | Open Subtitles | طبقاً من المعكرونة. |
| bir tabak makarna yanına da kola ama sizi niye ilgilendiriyor? | Open Subtitles | لقد لوثت سترتي، وأنا أتناول طبقاً من ال(ريجاتوني)، ما الغريب في الأمر؟ |
| bir tabak kaburga yiyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذ طبقاً من الريش. |
| "sana bir tabak Hint usulü körili tavuk ikram ediyor." | Open Subtitles | ويعرض عليك طبقاً من (الفيندالو) بالدجاج. |