| Hakkımdaki hiçbir şey normal değil. Hem neden buradayım ki? | Open Subtitles | لا شيء طبيعيٌ فيما يتعلق بي لماذا حتى أنا هنا؟ |
| Tek yapmam gereken kamu otoritelerini şehri dört gün boyunca kapatmanın tamamen normal bir şey olduğuna ikna etmekti. | TED | وكل ما كان علي فعله، هو إقناع السلطات العامة أنّ اغلاق المدينة لمدة أربعة أيام أمرٌ طبيعيٌ جداً. |
| tamamıyla normal bir insan gibi geri gelebilirsin. | Open Subtitles | أعني, بإمكانك العودة الخريف المقبل وأنت شخصٌ طبيعيٌ تماماً. |
| April, hissettiklerin normal. | Open Subtitles | آبريل، الذي تشعرين به طبيعيٌ جداً |
| Özür dilerim. Merak işte. Tamamıyla doğal. | Open Subtitles | -إنني آسفة الفضول, إنه طبيعيٌ تماماً لدينا حوافز, ونحن متحفّزين في العمل فلِمَ لا نهتم في عملنا فحسب؟ |
| - Ve eğer yaparsa bu tamamen normal ve cinselliği keşfetmesi için gelişimsel olarak uygun. | Open Subtitles | -وإن فعل كان ذلك طبيعيٌ تماماً وطريقة مناسبة له ليعبر عن نشاطه الجنسيّ |
| - Bu çok normal. Hepimizin başına geliyor ki. | Open Subtitles | إن الأمر طبيعيٌ لقد حدث لكل واحدٍ منّا |
| Şuanda hissettiğin herşey normal, kendine gel. | Open Subtitles | كل شئ تشعر بهِ الآن طبيعيٌ |
| Bu tamamen normal. | Open Subtitles | -إنه طبيعيٌ تماماً أجل، إنه طبيعي |
| Çok normal. | Open Subtitles | إن طبيعيٌ للغاية. |
| Çok normal bir şey. | Open Subtitles | طبيعيٌ بالكامل |
| Bu son derece doğal. | Open Subtitles | أعني، أن هذا طبيعيٌ جداً |
| Sanırım senin ve benim, anti-sevgililer günü hissinde olmamız çok doğal. | Open Subtitles | أعتقد أنه طبيعيٌ عندما نشعر أنا وأنتِ... بأن هذا ليس عيد الحب... . |