| Bence iğrenç bir şey ama herkesin farklı bir tarzı var, değil mi? | Open Subtitles | اعتقد ان هذا مقرف لكن كلاً له طريقتة . أليس كذلك؟ |
| Bu onun çocuk yetiştirme tarzı. | Open Subtitles | هذه طريقتة لجعل الفتى ينضج |
| Işgal bina tamam, onun tarzı değil mi? | Open Subtitles | ليست طريقتة , حسناً ؟ |
| Yeni terfisini kutlama yöntemi, olmalı. | Open Subtitles | مؤكد إنها طريقتة للإحتفال بالترقية الجديدة |
| Murtagh'ın ilgi çekmek için kendine ait yöntemi vardı. | Open Subtitles | مورتاه كانت لديه طريقتة الخاصه في لفت الانتباه |
| Ah Jing ile konuştum,bu onun yöntemi..., | Open Subtitles | تَكلّمتُ مع (آه جانغ) ، هذه طريقتة |
| Bu onun tarzı. | Open Subtitles | انها طريقتة |