| Bekle, tarayıcı çok ufak. Belki de senin yöntemin en iyisi. | Open Subtitles | انتظري، الراصد صغير الحجم ربما تكون طريقتكِ أفضل |
| Bu senin otelle ödeşme yöntemin ama o gün, tek sipariş ettiğin şey "Ye, Dua Et, Sev"di. | Open Subtitles | و هي طريقتكِ لرد الجميل إلى الفندق, و لكن الشيء الوحيد الذي طلبتيه في ذلك اليوم |
| Benim yüzümden zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama benden kaçma yöntemin Choi Young Do olmaz umarım. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تواجهين وقت صعب بسببي لكن إتمنى ألا تكون طريقتكِ فى الهرب بعيداَ عنى هى تشوى يونج دو |
| Bu senin burada yaşamaktan hoşlanmıyorum demenin pasif-agresif bir yolu mu? | Open Subtitles | هل هذه طريقتكِ السلبية العدوانية لتقولي أنكِ لا تحبين العيش هنا؟ |
| Uzun süredir konuşmuyoruz, ben de senin yöntemini deniyorum. | Open Subtitles | لا نتكلم مع بعضنا كثيراً لذا فكرت لربما أجرب طريقتكِ |
| Bu da yeni konuşma yöntemin mi? | Open Subtitles | هل هذه طريقتكِ الجديدة في النقاش؟ |
| İlgi çekme yöntemin mi bu? | Open Subtitles | هل هذه طريقتكِ للحصول على الإهتمام ؟ |
| Koşmak, senin stresle baş etme yöntemin. | Open Subtitles | الركض هو طريقتكِ في التعامل معه |
| - Açamadığını söylemenin süslü yolu mu bu? | Open Subtitles | هل هذه طريقتكِ المجملة لقول أنكِ لا تعرفين كيفية تفعيلة. |
| Pijama partisi mi yapıyoruz yoksa bu bana ilgin olduğunu anlatmanın bir yolu mu? | Open Subtitles | هل نقيم حفل مبيت او هذه هي طريقتكِ لتخبرينني إنكِ منجذبة إلي؟ |
| Yoksa bu benimle birlikte yaşamak istemediğini söylemenin bir yolu mu? | Open Subtitles | أم أن هذه طريقتكِ ...في إخباري أنكِ لاترغبين في العيش معي؟ |
| Uzun süredir konuşmuyoruz, ben de senin yöntemini deniyorum. | Open Subtitles | لا نتكلم مع بعضنا كثيراً لذا فكرت لربما أجرب طريقتكِ |
| Senin yöntemini denedik, şimdi benimkini deneyeceğiz. | Open Subtitles | لقد جربنا طريقتكِ. الأن سنجرب طريقتي. |
| - Senin yöntemini denemeye hazirim. | Open Subtitles | أنا مستعد أن أجرب طريقتكِ |