|        Eve giderken uğrar Kontrol ederim        | Open Subtitles |         سأمر بها أثناء طريقي للمنزل و سأتحقق من أمرها        | 
|        Her gün okuldan Eve giderken uzun bir duvarın yanından geçerdim.        | Open Subtitles |         كل يوم وفي طريقي للمنزل من المدرسة إعتدت على المرور بحائط طويل        | 
|        Ama Eve dönerken, içeriden bir işbirlikçinin desteğine ihtiyacım olduğunun farkına vardım.        | Open Subtitles |         ولكن في طريقي للمنزل ادركت اني بحاجه لمصدر.. داخلي ليدعم كل شئ        | 
|        Ama Eve dönerken birisi bana sigara verecek, ona göre!        | Open Subtitles |         لكن عليكم أن تعرفوا سيُعطيني أحدكم سيجارة في طريقي للمنزل        | 
|        eve gelirken, benim bindiğim taksi neredeyse şu İngiliz spor arabalarından biriyle çarpışıyordu.        | Open Subtitles |         في طريقي للمنزل كادت سيارة الأجرة تصطدم بسيارة رياضية انجليزية        | 
|        eve gelirken bebeğin tekmelediğini hissettim.        | Open Subtitles |         نعم ، لقد شعرت بالطفله تركل في طريقي للمنزل        | 
|        Eve gidiyordum,okuldan telefon ettiler.        | Open Subtitles |         كنت في طريقي للمنزل عندما تلقيت مكالمة من الأكاديمية        | 
|        Eve gidiyorum. Binmek isteyen var mı?        | Open Subtitles |         أنا في طريقي للمنزل أتريد إحداكن نقله؟        | 
|        Eve giderken düşünmem için bir şey vermiş oldun.        | Open Subtitles |         الآن أعطيتني شيئا لكي أفكر فيه في طريقي للمنزل        | 
|        Uzun bir gece aleminden sonra, Eve giderken durdurulmuştum o halde bu sembol benim için mi?        | Open Subtitles |         بعد ليلة طويلة من إسرافي للنبيذ تم إستجوابي في طريقي للمنزل. لذا ، هذا هو الرمز الخاص بي ؟        | 
|        Eve giderken bir yerde durup pil alacağım.        | Open Subtitles |         سأتوقّف خلال طريقي للمنزل وأجلب بطارية أكبر        | 
|        Harika. harika. Eve giderken eczaneye uğrarım.        | Open Subtitles |         سأتوقّف عند الصيدلية في طريقي للمنزل        | 
|        Eve dönerken öldürülüyorum. O zaman eve gitme.        | Open Subtitles |         لقد شاهدت هذا الفلم سأقتل في طريقي للمنزل        | 
|        Sue için bu yaz olmuştu. - Bende çıkıyordum. Eve dönerken seni de bırakabilirim.        | Open Subtitles |         بالنسبه لسو, لقد حدث هذا هذا الصيف ساغادر.استطيع ان اقلك في طريقي للمنزل لنذهب.ساركب في المقعد الامامي        | 
|        Eve dönerken beni rahatlatan tek şey oysaki.        | Open Subtitles |         وجدت ذلك اكثر شي يشعرني بالراحه في طريقي للمنزل.        | 
|        Hayal mi gördüm, yoksa bu akşam eve gelirken reklam panosunda senin yüzünü mü gördüm?        | Open Subtitles |         هل أتخيل أشياء أم أنّني رأيتُ لوحة إعلانات عليها وجهكَ في طريقي للمنزل الليلة؟        | 
|        Dedin de, eve gelirken bunu aldığımı hatırladım.        | Open Subtitles |         وهذا يُذكرني , لقد أشتريت لكِ هذا وأنا في طريقي للمنزل        | 
|        Bunu size eve gelirken aldım.        | Open Subtitles |         لقد أخذت هذه في طريقي للمنزل من أجلكم يا رفاق        | 
|        Ben Eve gidiyordum.        | Open Subtitles |         أنا كنت في طريقي للمنزل.        | 
|        - Aslında Eve gidiyordum.        | Open Subtitles |         ...تعرف، في الواقع أنا في طريقي للمنزل        | 
|        Eve gidiyorum, Maggy.        | Open Subtitles |         -أنا في طريقي للمنزل ، "ماغي ". - أوه ، ألا تريد رؤيتها؟        | 
|        Gitmeye niyetim yoktu. Ama yolumun üzerindeydi.        | Open Subtitles |         لم تكن لدي نيه للدخول ولكنه كان على طريقي للمنزل        | 
|        Işığı yakabileceğimi biliyorum        | Open Subtitles |         لأجد طريقي للمنزل        |