| Çabuk, kestirme yol var. Bunu hatırladığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | هيا، إنه طريق مختصر لا أصدق أنني أتذكر كل هذا |
| Tabelada Ape nehrina kestirme yol yazıyor." | Open Subtitles | تدل الإشارة في أول الطريق إلى طريق مختصر إلى نهر القرد |
| Şimdi, eğer bir kestirme yol arıyorsanız, eğer şöhret istiyorsanız, kolay ödüller istiyorsanız, size şu an kalkıp, gitmenizi öneriyorum. | Open Subtitles | الان , اذا كانت تبحث عن طريق مختصر اذا كنت تريد الشهره اذا كنت تريد نتائج سهله |
| Bir telefona ulaşmak için ormandan bir kestirme kullanmış. | Open Subtitles | أخذت طريق مختصر خلال الغابة إلى هاتف وصول. الطريق قادها إلى الحقل. |
| - Mahsur kaldık. - Hayır, kalmadık. Kestirme bir yol biliyorum. | Open Subtitles | ـ إننا عالقون ـ كلا، ليس كذلك، أنني أعرف طريق مختصر |
| Evet. Deneyebileceğim bir kısa yol daha var. | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، هناك طريق مختصر يمكننى أن أحاوله |
| Uzayda ve zamanda bir Kısayol bulabilirler. | Open Subtitles | من العثور على طريق مختصر عبر الفضاء والزمن |
| Bana göre, kısa yoldan zengin olmak istediğim için cezalandırıldım. | Open Subtitles | بالطريقة التي أراها , لقد عوُقبت لمحاولتي أخذ طريق مختصر |
| Bu şaheseri tasarladığımda bir gizli geçit de ekledim. kestirme yol da diyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن حين صممت هذه الأعجوبة فوضعت بها مسارًا سرّيًّا، طريق مختصر إن جاز القول. |
| - Geri gelirken kestirme yol bulduk. | Open Subtitles | نعم, لقد وجدنا طريق مختصر في طريق العودة |
| İnsanlar ana yola kestirme yol ararken sürekli arazime giriyor. | Open Subtitles | الناس دومًا يقودون من خلال أرضي يبحثون عن طريق مختصر للطريق الرئيسي. |
| Tam ortasından geçen bir kestirme yol var. | Open Subtitles | يوجد طريق مختصر يشقها من الوسط |
| Öyle olmasaydı neden kestirme yol yazsınlar ki? | Open Subtitles | لن تشير إلى طريق مختصر إن لم تكن |
| H, mahkeme emrin için kestirme yol buldum. | Open Subtitles | إتش " أجل وجدت طريق مختصر " لمذكرة تفتيش |
| Belki de bildiği bir kestirme vardır. Sağa dönün dedi. | Open Subtitles | ربما هي طريق مختصر لقد قالت لف على اليمين |
| bir kestirme var. Ama atlar dayanabilir mi bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك طريق مختصر ولكني لا أعلم أن كانت الأحصنة ستستطيع المرور عبره |
| Toplantı binasına Kestirme bir yol var ama zor bir yol. | Open Subtitles | ، هناك طريق مختصر للكنيسة لكنها طريق وعرة |
| Kestirme bir yol bulmaya çalışırken başıma bu geldi. | Open Subtitles | حاولت أن أخذ طريق مختصر وهذا ماحصلتُ عليه |
| Bize Kestirme bir yol lazım. Yüzeye giden en kısa yol. | Open Subtitles | نحتاج إلي طريق مختصر و اسرع طريقة للصعود إلي السطح |
| Neden sana cennete giden bir Kısayol göstermeyim ki? | Open Subtitles | هل أدلك على طريق مختصر الى الجنّة؟ |
| Belki kısa yoldan diğer şirketlerin mallarına ulaşmanın peşindedir. | Open Subtitles | ربّما يحاول البحث عن طريق مختصر لاغناء الشركة |
| Başka bir kestirme mi biliyorsun? | Open Subtitles | هل تقولين أنك تعرفين طريق مختصر ؟ |
| Durumu stabilize edene kadar bir Kestirmeden gidiyoruz. Sizi güvende tutacağız. | Open Subtitles | إلى طريق مختصر حتى استقرار الوضع لحمايتك. |