| Sen ne cüretle, travmatik bir çocukluk anısını istismar edersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤين على استغلال ذكرى طفولية مأساوية |
| Kendisine bir çocukluk faciası miras kalan yakın geçmişte olağanüstü gücünü keşfeden kişi. | Open Subtitles | رجل ورث ,من خلال مأساة طفولية, قوة غير عادية هو نفسه لم يكتشفها إلا مؤخراً. |
| Neredeyse uzaklaştırma alacaktım ama onlara çocukluk sevgilisi olduğumuzu söyledim, konuşuldu ve sadece gözaltı aldım. | Open Subtitles | لكنني تكلمت وأخبرتهم أنها براءة طفولية وما إلى ذلك، فنلت توقيف ، وهذا جيد |
| Bunu Çocuk oyuncağı sanıyorsun ama benim için çok önemliydi. | Open Subtitles | أنت تعتقد أنها كانت مجرد ألعاب طفولية, و لكنها كانت تعني لي الكثير |
| O sadece bir şakaydı, avukat. Çocuk oyuncağıydı. | Open Subtitles | لقد كانت مزحة ، أيها المحامى وهذه أشياء طفولية |
| Bu çok çocukca! | Open Subtitles | يالها من تصرفات طفولية |
| çocukluk etme. Benim için büyük bir zevk olacak. | Open Subtitles | لا تكوني طفولية إنكِ تمنحيني سرور عظيم |
| Bu sadece çözülmemiş bir çocukluk travmasının etkileri. | Open Subtitles | هيا، هذه نتائج صدمة طفولية مستعصية |
| Dr. Mortimer kazandı. Bu, çocukluk travmasını saklayan uydurma bir anı. | Open Subtitles | إذاً، الطبيبة (مورتمر) تربح إنها صدمة طفولية تم نسجها من ذاكرتك |
| çocukluk sorunu uykumda tekme atarım. | Open Subtitles | مشاكل طفولية أنا أركل وأنا نائمة |
| çocukluk etme. | Open Subtitles | لا تكوني طفولية |
| - Bu, benim, çocukluk problemim. | Open Subtitles | لدي، مثل مشكلة طفولية |
| O materyal çocukluk dönemine ait. | Open Subtitles | تلك القطعة طفولية |
| Takdimimin ciddiyeti Çocuk muzipliklerini kaldırmaz. | Open Subtitles | لأن جاذبية عروضي لا تسمح بأي تصرفات طفولية طائشة |
| Sorumsuzsun, hep kendini düşünüyorsun tamamen Çocuk gibisin. | Open Subtitles | أنك عديم المسئولية أنانى تصرفاتك طفولية جداً |
| Bu küçük işe yaramaz, Bu Çocuk Koruma. | Open Subtitles | هذه حيلة طفولية هذه وكالة رعاية الأطفال. |
| Cheon Song Yi Çocuk gibi biridir. | Open Subtitles | هكذا هي سونغ يي إنها طفولية نوعاً ما أحياناً |
| İnsanların beni Çocuk gibi ve işe yaramaz olduğumu zannetmeleri hoşuma gider. | Open Subtitles | يروق لي كثيراً هذا الأمر عندما يعتقد الأشخاص بأني طفولية و عديمة الجدوى |
| Bankalara geri döneriz, yetişkinlerle uğraşalım, artık Çocuk işleri istemiyorum. | Open Subtitles | التعامل مع الكبار لا أريد أعمال طفولية |
| Bu çok çocukca! | Open Subtitles | يالها من تصرفات طفولية |
| Yemin ederim, ben yaşlandıkça fikirlerim daha basitleşti ve daha çocuksu bir hal aldı. | TED | أقسم أنه كلما تقدمت في العمر، كلما أصبحت أفكاري أكثر بساطة وأكثر طفولية. |
| çocukça resimler, fakat sonra her şey daha da kötüleşti. | Open Subtitles | هو فقط شخبطة طفولية لَكنه من المحتمل أنه سيتطور للأسوء |