| Ne kadar çocuksu olduğumu ve seni ne kadar yorduğumu fark ettim. | Open Subtitles | ، وإكتشفت كم أني كنت طفوليه لابد أنك قد إنزعجت كثيرا |
| Robert içeri girip partinin biraz çocuksu olduğunu düşününce galiba ona katılıyordum. | Open Subtitles | كما تعلمون ، 'وجاء روبرت تسبب في ويعتقد ان الحفله بدت وكانها طفوليه نوعا ما، واعتقد انني متفق معه. |
| Artık çocukça davranmak yok. | Open Subtitles | لا اريد مشاعر طفوليه |
| Tony'nin esprileri hep cinsiyet ayrımına dayalı, çocukça ve kabadır. | Open Subtitles | دعابات (طوني) كانت دوماً عنصريه طفوليه و فاضحه جنسياً |
| Çok çocukça! | Open Subtitles | حركاتك طفوليه جداً |