| Parasını bankaya yatırabilmek için adının uluslararası finansal sistemden silinmesini istedi. | Open Subtitles | طلبَ مني أخذ كل مال أريد وأراد مُساعدتي لمسحِ اسمه من قائمة أنظمة بنكيّة دوليّة |
| Bu yüzden baban sahte ölümü için yardım istedi. | Open Subtitles | لهذا طلبَ مني والدكَ مساعدتهُ في تزييف موتهِ |
| Nijeryalılarla bir görüşme ayarlamamı istedi. | Open Subtitles | قد طلبَ مني ان اعقدَ اجتماعاً بينه وبين والنيجيريين. |
| Hislerimi resme dökmemi istedi... ve inanamıyorum ama yaptım. | Open Subtitles | لقد طلبَ مني رسمَ مشاعري و يا ولد، لقد فعلتُ. |
| Babam benden otları ayıklamamı istediğinde hepsini yakardım. | Open Subtitles | أبي طلبَ مني أن أتخلص من العشب الضار في حديقته، فحرقتها بأكملها. |
| Gizli görevi bıraktı ve benden Polski'ye göz kulak olmamı istedi çünkü yazarlığa alışmıştı. | Open Subtitles | كان في مهُمة سرية ولقد طلبَ مني أن أعتني بالببغاء |
| Seninle yüz yüze, erkek erkeğe konuşmak istediğini söylememi istedi. Avukat falan olmadan. | Open Subtitles | وقد طلبَ مني أن آتي وأتحدث معك من رجل إلى آخر من دون ترهات |
| - İtiraf ettiği gece, baban benden Danielle'in dairesini temizlememi istedi. | Open Subtitles | الليلة التي اعترف بها ، والدكِ طلبَ مني |
| Başkan yardımcısı Walden benden kongreye girmemi istedi. | Open Subtitles | نائب الرئيس "والدن" طلبَ مني الترشح لمجلس النواب. |
| Jack, FBI ajanı olmakla ilgili sınıfa konuşma yapmamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلبَ مني "جاك" أن أتحدث إلى صفه المدرسي عن ما هيةُ أن تصبحَ # عميلاً فيدراليّاً # |
| Onun için dua etmemi istedi ama yapamam işte. | Open Subtitles | طلبَ مني الدعاء لأجله ؛ و أنا لا أستطيع |
| Jack sizinle ilgilenmemi istedi de. | Open Subtitles | لقد طلبَ مني جاك أن أعتنيَ بكم جيداً |
| Çalışmanı çok beğendiğini söylememi istedi benden. | Open Subtitles | طلبَ مني أن أخبرك بأنه يقدر عملك |
| Gun-San'a gitti. benden Çin'e giden bir gemi bulmamı istedi. | Open Subtitles | .لقد ذهبَ إلى قون-سان .طلبَ مني العثور على سفينة متّجهةٍ للصين |
| Gelen Rebadow değildi sanki, ama gelip benden iş değişimi istedi. | Open Subtitles | ليسَ مِن شيَم (ريبيدو) أن يتوقَف عن الحضور إلى العمَل لكنهُ قدِمَ إلي و طلبَ مني تبديلَ عملِه |
| Peter'ın yaptıklarını takip etmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلبَ مني القيام باقتفاء أثر ـ (بيتر) ـ |
| Peter bugün gelemeyeceğini söylememi istedi. | Open Subtitles | بيتر) طلبَ مني أن أخبرٌك بأنه) لا يستطيعُ القدومَ اليوم |
| Peter kampanyanın son haftalarında benim kendisine tüm gün ihtiyacım olacağını söylememi istedi. | Open Subtitles | بيتر) طلبَ مني أن أقول بأن) للأسابيعُ الأخيرةُ من الحملة الانتخابية |
| Jake. Büyükbaban gitmeden önce benden bunu saklamamı istemişti. | Open Subtitles | قبل أن يتقاعدَ جدُّك، طلبَ مني أن أُبقى هذا في مكان آمن |