ويكيبيديا

    "طِوال الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her zaman
        
    • hep
        
    • sürekli
        
    her zaman içlerinden birinin tetikte olması çok önemli. Open Subtitles مِن المُهم جدا ً لواحد منهم أن يبقى خفيراً طِوال الوقت.
    Dikkatli olmak zorundasın. Bu buzlar her zaman yer değiştiriyor. Open Subtitles لِذا , يجب عليكم أن تكونوا حذرين بحق هذا الجليد مُتحرك ٌ طِوال الوقت
    Ne olursa olsun Tanrı seni hep sever. - Ee? Open Subtitles الرّبُّ يُحبّك طِوال الوقت مهما يكُن الأمر
    Aynı hikâyeyi hep duyuyorum. Open Subtitles أنا أحصُلُ على هذه التّفاهات طِوال الوقت
    Belki de sürekli başımın etini yemeseydin kafamı toplayıp işimi düzgünce yapabilirdim. Open Subtitles ربما إنّ لم تتوقف عن مراقبتي طِوال الوقت ربما أكون قادراً على التركيز جيّداً و أؤدي عملي
    Bu yüzden sürekli devam etmek zorundasın. Open Subtitles لِذا يجب عليك المُضي قُدُما ً طِوال الوقت
    Bu yüzden her zaman kullanışlılık ve kalite arasında bu değiş tokuş oyununu oynuyoruz. Open Subtitles لِذا نحن نلعب لعبة المُبادلة طِوال الوقت بين الاشياء العملية والنوعية
    Polis, işine gelen hikayeye uyması için her zaman kanıtı değiştirir. Open Subtitles الشرطة تتلاعب بالأدلّة طِوال الوقت كي يضعوا أيّ قصّةٍ يريدونها.
    Onlar her zaman yaptıklarını söylüyor. Open Subtitles يقولون أنَّهم يقومون بذلك طِوال الوقت
    Sen her zaman burada, akıl hastanesindeydin. Open Subtitles لقد كنتِ في هذه المؤسسة طِوال الوقت
    her zaman bizim evimizdeydi. Open Subtitles كان في أرجاء البيت طِوال الوقت.
    Hayat her zaman hareketli geçmez. Open Subtitles الحياة لا تكون مثيرة طِوال الوقت
    Geri çekilin ve hep 1.5 metre kadar uzakta kalın. Open Subtitles تراجع للخلف رجاءًا، وأبقَ بعيدًا لمسافة متر أو مترين طِوال الوقت شكرًا لك.
    Bütün soruşturma boyunca hep bizden bir adım önde oldu. Open Subtitles -و تبقى خطوة واحدة أمام التحقيق طِوال الوقت
    Hadi ama... Hatunları hep alıyorsun. Open Subtitles إنّك تُركّب الفتيات معك طِوال الوقت.
    Böyle şeyler hep olur. Open Subtitles هذا الأمر يحدث طِوال الوقت.
    sürekli seni düşünüyordum. Sen de sık sık beni düşünüyor musun? Open Subtitles أنا أفكِّرُ بكِ طِوال الوقت هل تُفكّرين بي غالِباً؟
    Bunu sürekli yapabiliyor! Open Subtitles إنه يقوم بهذه الأمور طِوال الوقت
    Acayip dandik, sürekli stop ediyor. Open Subtitles رديئة جداً تفتفه طِوال الوقت.
    - Karısı. sürekli arayıp duruyor. Open Subtitles إنها زوجته، تتصل طِوال الوقت
    Babam, Billy ile bana annemi rahatsız etmememiz gerektiğini söylerdi ama ben sürekli annemin yanında giderdim. Open Subtitles لقد قال والدي بأنّ (بيلي) وأنا لم ...يكن من المفروض أن نُزعِجها ... ولكن لقد كنت أذهبُ هناك طِوال الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد