Bu şey bir anda mı ortaya çıktı yani? | Open Subtitles | لذا هذه الأشياءِ فقط ظَهرَ خارج ليس في أي مكان؟ |
Birden ortaya çıktı. | Open Subtitles | هو فقط ظَهرَ خارج ليس في أي مكان. |
Yolun karşısında ortaya çıktı! Gerçekten de sende... | Open Subtitles | ذلك الرجلِ ظَهرَ عبر الشَّارِعِ هناك |
Bu adam tekrar ortaya çıktığından beri onu her yere ben götürüyorum. | Open Subtitles | مُنذُ أن هذا الرجلِ ظَهرَ ثانيةً، أنا آخذُها في كل مكان. يُرسلُ شيءاً الذي هَلْ يُمْكِنُ أَنْ يَآْذيني؟ |
Gördüklerinden emin değildi. Dağdan aşağı inerken, Cebrail yine göründü. | Open Subtitles | ظَهرَ غابريل ثانيةً وقالَ... |
Okulda ödevi verdiğimi sandım, ...ve sonra vermediğim ortaya çıktı. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّني سلّمتُ a ورقة في المدرسة، وهو ظَهرَ أنا لَمْ. |
Bir efendi ortaya çıktı. | Open Subtitles | في هذه الليلة , ظَهرَ السيد. |
Dün ortaya çıktı. | Open Subtitles | حَسناً،لقد ظَهرَ أمس. |
Ama İljimae ortaya çıktı. | Open Subtitles | لكن ايلجيمي ظَهرَ |
Dağdan aşağı inerken, Cebrail yine göründü. | Open Subtitles | ظَهرَ جبريل ثانيةً وقالَ... : " . |