"عادة سيئة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kötü alışkanlık
• kötü bir alışkanlık
• kötü alışkanlığı
• kötü bir alışkanlığı
• çok kötü

kötü alışkanlık ama eğitimli olsam yapardım. Daha da eğil.
انها عادة سيئة لكن يمكنني فعلها لوتمتوجيهي،انحنياكثر.

Güzel kadın. kötü alışkanlık.
واوو , فتاة جميلة , عادة سيئة لا تقتبس مني

Dâhiliğe gelince, hiç yakalanmadığım kötü bir alışkanlık.
أما بالنسبة للعبقرية, إنها عادة سيئة لم أحظ بها قط

Bu iyilik yapmanız çok ince... bir davranış ama bu şekilde insanları öldürmek kötü bir alışkanlık.
يؤسفني قول هذا بعد أن تكرمت بإنقاذي لكن قتل الناس عادة سيئة

Sam'ın bir tane kötü alışkanlığı vardı, o hep güzel konuşurdu.
كان لسام عادة سيئة أخرى كان دائماً يقول الاشياء و الاخبار الفرحة

Kaçıp gitmek gibi kötü bir alışkanlığı var ayrıca öyle yaptığında benim harika bir popom olduğunu hatırlamakta fayda var.
لديها عادة سيئة فى المشئ للخارج بالرغم من ذلك عندما تفعل هذا من الرائع أن تذكرنى أننى لدى مؤخرة جميلة

diyor. Yani bir gece vardiyalı çalışan olarak aldığınız uykunun kalitesi genellikle çok kötü, yine bu beş saatlik kesimde.
وبالتالي فإن نوعية النوم التي تحصل عليها كعامل وردية ليلية هي عادة سيئة للغاية، ومرة أخرى، في منطقة الخمس ساعات تلك.

Güzel kadın. kötü alışkanlık.
ياللروعة، فتاة جميلة، إنها عادة سيئة.

Biliyorum, kötü alışkanlık.
هذه عادة سيئة أعرف

Biliyorum. Affedersin, kötü alışkanlık işte.
آسفة، إنها عادة سيئة.

Kusura bakmayın, kötü alışkanlık.
آسف ، عادة سيئة

Hayatını silahşorlukla kazanan bir erkek için kötü bir alışkanlık.
هذه عادة سيئة للرجل للوصول الى ذلك عليه ان يشق طريقه مع السلاح

Çünkü sen genç bir adamsın, o yüzden. kötü bir alışkanlık bu.
لانك شاب صغير هذا لماذا انها عادة سيئة لدخول بها

Hep benimle birlikte, kötü bir alışkanlık gibi.
إنه دوماً معي مثل عادة سيئة لا أستطيع الإقلاع عنها

İlgilensen iyi olur. Kaçak biri için kötü bir alışkanlık.
من الأفضل أن تراها إنها عادة سيئة لهاربة

"Tek bir kötü alışkanlığı var.."
"إنها عادة سيئة"

Değersiz şeyleri okuma gibi kötü bir alışkanlığı hapiste edindim.
إن قراءة بنود لا قيمة لها عادة سيئة اكتسبتها فى السجن

İnsan organlarını pişirme gibi kötü bir alışkanlığı olduğu için yasadışı.
ومن غير قانوني ل لديه عادة سيئة الطبخ واحدة في الأعضاء الداخلية.

Bütün Dünya'nın yükünü omuzlarında taşımak gibi kötü bir alışkanlığı var;
لديه عادة سيئة من تحمل ثقل العالم على كتفيه،

Sigara içmeden en fazla bir saat durabiliyorum, çok kötü bir alışkanlık.
لاأستطيع ان أقضي ساعة من دون تدخين, وهذه عادة سيئة