yağmur fırtınasında bir kurbağadan daha kurnazdır, | Open Subtitles | انه مداهن اكثر من العلجوم في عاصفة مطرية |
Ben her zaman doğanın etrafımda olmasını severim. yağmur fırtınasında sevişmek, yada bir traktörde sevişmek, | Open Subtitles | او نقيم حفلات في الحقول ان امارس الجنس تحت عاصفة مطرية |
Yoğun bir yağmur fırtınasında bir baraj çökünce Batı Virginia'daki madenciler köyü büyük yıkıma uğramıştı. | Open Subtitles | مجتمع لتنقيب عن الفحم تدمّر بالكامل عندما إنهار سدّ بعد عاصفة مطرية كبيرة. |
Sense, yağmur fırtınasında hasta bir rakunu yoldan çekmek için arabayı kenara çekmemi sağlayan kadın gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | وانت تتصرفين كما انت المرآة التي تجعلني اتوقف على جانب الطريق في عاصفة مطرية من اجل راكون مريض |