| Ne tür duygusal bir mal her hissini yazar ki? | Open Subtitles | أيّ أحمق عاطفيّ هذا الذي يدوّن كلّ شعور يحسّ بهِ؟ |
| Ama bence fizikselden çok duygusal hasar almış. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد أن الضرر عاطفيّ أكثر من كونه طبيعيّ |
| Tamam, ağlatmayın beni. - Ne kadar duygusal olduğumu biliyorsunuz. - Tamam. | Open Subtitles | هيّا ، لا تجعلوني أبكي تعرفون كم أنا عاطفيّ |
| Evet, çoğu zaman uyuşturucunun etkisindeki insanlar ortaya duygusal saçmalıklar atarlar. | Open Subtitles | الكثير مِن الأحيان عندما يكون الناس تحت تأثير المُخدّرات، يقولون هراء عاطفيّ. |
| Eğer tehlikeye düşecek olursam da size söyleyeyim Doktor o tehlikede benimle duracak kadar ne aptal ne duygusal ne de aşık. | Open Subtitles | وإذا وجدت نفسي في خطر، دعني أؤكد لك الدكتور ليس غبي كفاية أو عاطفيّ كفاية وبكل تأكيد ليس مغرم كفاية |
| Kurbanla duygusal bir bağ kuruyorsun. | Open Subtitles | بشكل عاطفيّ استقلّ القطار مع الضّحيّة |
| Çok muhtaç ve duygusal birisinden daha yeni ayrıldım. | Open Subtitles | لقد انفصلت عن رجل متطلّب جدّا و عاطفيّ |
| Sen var ya... duygusal olarak gelişmiş, 42 yaşındaki bir kankaya sahipsin. | Open Subtitles | إنّك... رجلٌ عاطفيّ ناضج، واعٍ ذو 42 عامًا. |
| Bütün bunların senin üzerinde duygusal bir etkisi vardır. | Open Subtitles | أنت أكثر مِنْ a عاطفيّ منك تَركَ على. |
| Dedektif, müvekkilim duygusal. | Open Subtitles | موكلّي عاطفيّ أيّها المحقّق |
| Hayley Blue'nun kız kardeşi Sky kardeşinin ölümüne aşırı duygusal bir tepki veriyor. | Open Subtitles | إنّها تُعاني ردّ فعل عاطفيّ جداً تجاه وفاة أختها. -مَن الميّتة الآن؟ أنتِ ! |
| Geriye kalan herşey duygusal. | Open Subtitles | وكل شيء آخر هو عاطفيّ |
| Sahne çok duygusal. | Open Subtitles | المشهد عاطفيّ للغاية. |
| duygusal bir yağmur yani. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان مطر عاطفيّ |
| Onun için oldukça duygusal bir andı. | Open Subtitles | وقت عاطفيّ جداً بالنسبة لها. |
| duygusal bir ahmağın tekisin. | Open Subtitles | أنت أحمق عاطفيّ. |
| Aklımı "duygusal" kelimesini kullanmak çeliyor. | Open Subtitles | يعتريني شعور لإستخدام كلمة "عاطفيّ". |
| Belki de duygusal bir haldeyim. | Open Subtitles | قد أكون في مزاج عاطفيّ |
| Richie biraz duygusal bir adam hepsi bu. | Open Subtitles | ريتشي عاطفيّ قليلاً |
| Mantıklı olmaya çalışmıyor, duygusal. | Open Subtitles | إنه ليس منطقياً, إنه عاطفيّ. |
| - Şaka mı bu? Pekala, kavga yok. Romantik Şükran Günü'nde olmaz. | Open Subtitles | حسناً، لا عراك، خاصّةً في عيدِ شكرٍ عاطفيّ. |