| Onu bunca yıl cezalandırdım. Yanlış bir şey yapmadığı halde. | Open Subtitles | عاقبته طوال تلك السنوات وهو لم يرتكب أي خطأ قط |
| Onu derhal eski sevgilim Harold'la birkaç saat birlikte olarak... cezalandırdım. | Open Subtitles | عاقبته بقضاء بضعة ساعات مع عشيقي السابق، "هارولد". |
| Böylesine uğursuz bir yerin yakınlarına gittiği için onu cezalandırdım. | Open Subtitles | عاقبته في الطريق لأنه لم يخبرني أولاً |
| En sonunda bulaşık makinesini kurcalarken yakaladım ve cezalandırdım. | Open Subtitles | - تعبت منه في عدم تفريغ غسالة الأطباق - لذلك عاقبته أخيرا |
| Bir köpek havlıyordu ben de onu cezalandırdım. | Open Subtitles | كان كلباً ينبح لذا عاقبته |
| - Bu yüzden onu bir atış ile cezalandırdım. | Open Subtitles | -لذا عاقبته بضربة جزاء . |
| Onu cezalandırdım. | Open Subtitles | عاقبته |
| cezalandırdım. | Open Subtitles | . عاقبته |