| Niles, Caddenin karşısındaki büfedeki adam düşündüğüm kişi mi? | Open Subtitles | النيل، ذلك الرجلِ عبر الشَّارِعِ في كشك بيع الصحفِ. هَلْ ذلك الذي أعتقد هو؟ |
| Sherry, kardeşiyle Caddenin karşısındaki mağazadan korse almaya gitti. | Open Subtitles | أَخذَ الشيري أختُها عبر الشَّارِعِ لشِراء بَعْض ملابسِ المؤسسةِ. |
| Beni tanıyorsun. caddenin karşısında oturuyorsun. | Open Subtitles | تَعْرفُ من أَنا فأنت تقيم فقط عبر الشَّارِعِ |
| 11:45 civarlarında caddenin karşısında öğle yemeğini yiyen bir adam vardı. | Open Subtitles | كان هناك a غداء أكل شاهدِ عبر الشَّارِعِ حول 11: 45. |
| Wilson Heights Çetesi'nin karşıdaki mücevherciyi soyacağı haberini aldım. | Open Subtitles | أنا عِنْدي فكرة جيدة جداً و هي عصابة مرتفعات ويلسون سَيَسْرقُوا مخزنَ المجوهراتَ عبر الشَّارِعِ. |
| Bir gün, Doktor Larson arabasına giderken Sokağın karşısında Bay Tilman'ı görmüş. | Open Subtitles | في إحدى المرات، الدّكتور لرسون كَانَ تمْشي إلى سيارتِها. رَأتْ السّيدَ تيلمن عبر الشَّارِعِ |
| Sokağın karşısındaki toplantıda olman gerekiyor sanırım. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّك تَبْحثُ عنه الإجتماع عبر الشَّارِعِ. |
| Yolun karşısında ortaya çıktı! Gerçekten de sende... | Open Subtitles | ذلك الرجلِ ظَهرَ عبر الشَّارِعِ هناك |
| Caddenin karşısındaki komşu 25 dakika önce bir arabanın patinaj sesini duymuş. | Open Subtitles | الجيران عبر الشَّارِعِ سمعوا صوت تحطيم سيارة خارج الممر قبل حوالي 25 دقيقة. |
| Caddenin karşısındaki Bay Ross'u gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُ السّيدَ روس عبر الشَّارِعِ. |
| Neyse ki caddenin karşısında. | Open Subtitles | على أمل عبر الشَّارِعِ. |
| Benim gerçeğim caddenin karşısında. | Open Subtitles | حقيقتي عبر الشَّارِعِ. |
| Bir daha asla karşıdaki bakkala gitmem. | Open Subtitles | لَنْ ذلك مخزنِ البقالةِ عبر الشَّارِعِ ثانيةً. |
| Elimde Sokağın karşısında duran silahlı bir adam ve isimsiz bir mektup vardı. | Open Subtitles | كُلّ ما كَانَ عِنْدي أنه قابض مسدساً عبر الشَّارِعِ ورسالة مجهولة |
| - Burada danışıyoruz, Sokağın karşısında da. | Open Subtitles | - لذا نَستشيرُ هنا. نَستشيرُ عبر الشَّارِعِ أيضاً. |
| Sokağın karşısındaki Kore restoranında rezervasyon yaptırdım. | Open Subtitles | عملتُ حجوزات في مطعم كوري . عبر الشَّارِعِ |
| Yolun karşısında duruyor. | Open Subtitles | هو عبر الشَّارِعِ. |