Onu kurulayıp Koridorun sonundaki odasına götürmeliyiz. | Open Subtitles | يمكننا تجفيفه ونأخذة عبر القاعة إلى غرفته |
Joey, Koridorun karşısında mükemmel bir kanepe seni bekliyor. | Open Subtitles | جوي، هناك الأريكة جيدة تماما عبر القاعة. |
Bunları al ve Koridorun karşısındaki, idari ofisteki Bayan James'e götür. | Open Subtitles | خذي هذا إلى الآنسة جيمس في مكتبِ الإدارةَ عبر القاعة |
Koridorun sonundaki odada kalacaksınız. | Open Subtitles | ستنتظر في غرفة عبر القاعة |
Aslında, kendisi Koridorun hemen karşısındaki soyunma odasında. | Open Subtitles | فى الواقع، إنها بغرفة تبديل الملابس عبر القاعة. |
Çabuk olmalıyız. Koridorun karşısındaki odada bir toplantı var. | Open Subtitles | إستمعي ، يجب علينا إختصار الحديث لدي إجتماعاً صغير عبر القاعة |
Belki de Koridorun karşısına gider ve devamını izlemesi için kızını buraya getiririm. | Open Subtitles | أنت فقط لا تريدني أن أرحل. ربما أذهب عبر القاعة وأحضر أبنتك, وجعلها تشاهد بقية هذا. |
Koridorun karşısında kalmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث فقط عن الذين يعيشون عبر القاعة. |
Kız burada, Koridorun karşısındaki soyunma odasında. | Open Subtitles | إنها هنا، في غرفة الملابس عبر القاعة. |
Gece yarısı bana ihtiyacın olursa Koridorun hemen karşısındayım, tamam mı? | Open Subtitles | الآن ، إذا كنت في حاجة لي في منتصف الليل أنا تماما" عبر القاعة ، حسنا ؟ |
Koridorun karşısında oturuyorum. | Open Subtitles | أعيش عبر القاعة. |
Koridorun sonundaki bir odada bekleyeceksiniz. | Open Subtitles | ستنتظر في غرفة عبر القاعة |
Çekimler Koridorun sonunda olacak. | Open Subtitles | المكتبة عبر القاعة |
Ben de Koridorun sonundaki komşudan şişirilebilir yatak ödünç aldım. | Open Subtitles | , uh و، إستعرتُ المفرش القابل للنفخ مِنْ الإمرأةِ عبر القاعة التي كَانَ عِنْدَها... مَع... |
Koridorun karşı tarafında. | Open Subtitles | عبر القاعة من هناك. |