Oğlumu bir cankurtarana bindirip onu yıldızların ötesine göndermenin vereceği ıstırabı hayal dahi edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل معاناة وضع إبني في قارب نجاة وأرسله عبر النجوم |
Tanrıların adına gemiler yapılacak ve savaşçıları yıldızların ötesine götürecek. | Open Subtitles | باسم الآلهة، يجب صنع سفن... لنقل محاربينا عبر النجوم |
Herhalde çok fazla Uzay Yolu seyreden bir çatlaktı. | Open Subtitles | فقط المجنون الآخر الذي يراقب رحلة عبر النجوم الأكثر من اللازم. |
Hiç uçmaması gereken bir gemiyle, yıldızlar arasında seyahat ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نسافر عبر النجوم في سفينة فضائية لاتستطيع أن تسافر |
Bu arada Star Trek'teki oyununuz mükemmeldi. | Open Subtitles | رأيت فيلمك رحلة عبر النجوم بالمناسبة كان ممتاز |
Doktor'la birlikte Yıldızlar arası seyahat ediyor. - Baştan beri böyle. | Open Subtitles | إنها تسافر عبر النجوم مع ذلك الدكتور، لقد فعلت ذلك دائما |
yıldızların ötesinden geliyor ve hiçbir şey ona engel olamaz. | Open Subtitles | إنه قادم عبر النجوم و لا شيء يمكنه إيقافه |
Tek bir amaç uğruna yıldızların ötesine seyahat ettiler: | Open Subtitles | سافروا عبر النجوم جميعهم بهدف واحد |
Sizin için Uzay yolculuğu sıradan birşey, | Open Subtitles | أعنى أن السفر عبر النجوم شىء عادى بالنسبه لك |
Onun gibiler Uzay Yolu sevmez. | Open Subtitles | الرجال مثله لا يحبون مسلسل رحلة عبر النجوم |
Yıldızlar arası Uzay seyahatimizle birlikte eminim ki doğanın en derin gizemlerini ortaya çıkartacağız. | Open Subtitles | بينما نسافر عبر النجوم فى الفضاء فأننى واثق أننا سنكتشف أعمق أسرار الطبيعة |
İster tesadüf de, ister yıldızlar arasında yankılanan bir fikir de. | Open Subtitles | أطلقي عليها مصادفة أو فكرة تتردد عبر النجوم |
Evet, biliyorum. yıldızlar arasında yürüyebilirsin. | Open Subtitles | نعم، أعلم يمكن أن تمشي عبر النجوم |
Evet, neden evine gidip Star Trek'le Urkel'i izlemiyorsun? | Open Subtitles | أجل , لم لا تذهب إلى المنزل وتشاهد "رحلة عبر النجوم" يا "أوركل" |
Çağrı yıldızların ötesinden geldi. | Open Subtitles | لقد جاء النداء عبر النجوم |