| buldukları kıl asla kimse ile eşleşmedi mi? | Open Subtitles | ألم تتطابق الشعرة التي عثروا عليها مع أي أحد؟ |
| Geçen gece buldukları kızla mı ilgili? | Open Subtitles | هل هذا بخصوص الفتاة التي عثروا عليها تلك الليلة؟ |
| Bir tanesi bir ağaç hakkında ki anlaşılan onu bulmuşlar. | Open Subtitles | لذا، هناك واحد بشأن شجرة قد عثروا عليها كما يبدو. |
| Bir tanesi bir ağaç hakkında ki anlaşılan onu bulmuşlar. | Open Subtitles | لذا، هناك واحد بشأن شجرة قد عثروا عليها كما يبدو. |
| şükür Onu buldular . Neredeydi? | Open Subtitles | الحمد لله , لقد عثروا عليها, اين كانت؟ |
| Onu buldular mı? | Open Subtitles | هل عثروا عليها ؟ |
| Lecter notu bulduğumuzu biliyor mu? Henüz değil. Rutin bir arama sırasında bulundu. | Open Subtitles | ليس بعد, لقد عثروا عليها خلال تنظيف روتيني للزنازين |
| Merak ediyordum da, General Marago Koyunda bulunan cesedi duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن الجثة التى عثروا عليها عند خليج ماراجو ؟ |
| İtfaiyeciler beni zorlukla dışarı çıkardı fakat annemi Bulduklarında hala yatağındaymış. | Open Subtitles | كانت ما تزال في السرير عندما عثروا عليها |
| buldukları tek iz müvekkilime ait. | Open Subtitles | البصمة الوحيدة التي عثروا عليها كانت لموكلي |
| Neden, sokakta buldukları kızı onun öldürdüğünü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | لماذا ؟ هل تعتقد أنه قتل الفتاه التى عثروا عليها فى الزقاق |
| Yani şu kimyasalları, ayının vücudunda buldukları toksinleri... | Open Subtitles | إذن، المواد الكيميائية السموم التي عثروا عليها بداخل الدب |
| 2011 yılında Mısır hükûmeti düştüğünde, eylemciler gizli polis ofisine baskın yaptı. Birçok belge arasında buldukları bu belge, Gamma şirketine aitti, Gamma International'e. | TED | عندما سقطت الحكومة المصرية في عام ٢٠١١, نشطاء داهموا مكاتب عناصر الشرطة السرية وجزء من عدة مستندات عثروا عليها وجدوا هذا المستند من شركة جاما, شركة جاما العالمية. |
| "Demiryolu Jane." Onu buldukları yer burası demek. | Open Subtitles | مجهولة سكة الحديد".. إذن هنا حيث عثروا عليها" |
| Gwen. Arama kurtarma ekibinden gelen bilgiye göre bulmuşlar onu. | Open Subtitles | قال أحد المخبرين في فريق البحث والإغاثة إنهم عثروا عليها |
| Sedyelerinden birini burada unuttuklarını sanmışlar ama bulmuşlar. | Open Subtitles | ظنّوا أنهم تركوا واحدة من حمّالاتهم هنا. لكنهم عثروا عليها. |
| Oceanside yakınlarında kaza yapmış olarak bulmuşlar. | Open Subtitles | نعم, لقد عثروا عليها مرتطمةً في منطةِ أوشن سايد |
| Peru'da kaldığı odada bulmuşlar. | Open Subtitles | عثروا عليها في الغرفة حيث كان يقيم فى بييرو |
| Onu buldular mı? | Open Subtitles | هل عثروا عليها ؟ |
| Onu buldular. | Open Subtitles | هم من عثروا عليها |
| - Karl! - Onu buldular. Yürü. | Open Subtitles | ... (كارل) - لقد عثروا عليها ، أذهبي - |
| Arabasının bagajında bulundu. | Open Subtitles | عثروا عليها في حقيبة سيارتها. |
| Ve şimdi de bulunan ölü bir yaşlı kadın var. | Open Subtitles | ثم السيدة العجوز التي عثروا عليها للتو |
| Onu Bulduklarında en sevdiğim süveteri giyiyordu. | Open Subtitles | عندما عثروا عليها , كانت ترتدى سترتى المفضلة |